• İstanbul 20 °C
  • Ankara 20 °C
  • İzmir 22 °C
  • Konya 20 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 27 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 23 °C
  • Bolu 19 °C
  • Bursa 22 °C

Nasuhi Güngör'den: Suriye, sessiz Kürtler ve gelecek

Nasuhi Güngör'den: Suriye, sessiz Kürtler ve gelecek
Beşar Esad’ın bir Türk gazetesine verdiği röportaj üzerinden yürüttüğü psikolojik savaş, birilerini hayli etkilemiş olmalı.

Türkiye yalnız mı?

Bu sorunun cevabı önemli. Çünkü krizin başından itibaren tezini en açık biçimde ifade eden Ankara oldu ve şimdilik bu durum onu yalnızlaştırmış görünüyor. Nitekim Beşar Esad Ankara’nın tezini ‘İhvan’a düşkünlük’ şeklinde yorumluyor. Esad ve bu coğrafyadaki kaosun aktörleri gayet iyi biliyor ki, Suriye’de yapılacak bir seçim, o ülkenin değerlerini öne çıkaracak ve bunların temsili konusunda İhvan’ın merkezi bir rolü var.

Bu rolü inkar etmek bugüne kadar Mısır’a çok zaman kaybettirdi. Bakalım Suriye konusunda ‘Eline kan bulaşmamış bir Esad’ arayanlar bunu ne zaman farkedecek. Beşar yönetimini ve Suriye’yi ‘direnişin kalesi’ diye göstermeye çabalayanları, Türkiye’yi ‘mezhep temelli politika izlemek’le suçlayanları hiç saymıyorum bile.

Tezi doğru ve istikrar getirici olan Türkiye; umut edelim ki bunu daha fazla kan dökülmeden anlama şansımız olsun. Irak ve Afganistan örnekleri bunu yeterince söylemiş olsa da, Suriye üzerinden tekrarını yaşamak gerçekten çok acı.

Kürtler Suriye’nin şifresi

Şu sıralarda Türkiye içinde hız kazanan tartışmaların, önemli ölçüde Suriye’yle ilgili olduğunu da dikkatten kaçırmamak gerekiyor.

Bazı yabancı mahsus teşkilatların kapısında bekleşip duvarlarına kulaklarını dayayarak bilgi ve istihbarat toplayanlar ne derse desin, Türkiye’nin Kürt sorununda barışa belki de en yakın olduğu dönemdeyiz. Ne örgütün belli bir kanadının süreci sabote eden eylemleri, ne barış adına ortaya çıkan her sesi susturmaya kalkanların çabaları, bunu değiştirmeye yetmeyecek.

İstihbaratçılık oynayanların hükmü bir yere kadar ve hepsi gelip geçici. Asıl sorun, Türkiye Kürtlerini temsil iddiasında olanların, süreci anlamama konusundaki inatları ve öngörü noksanları.

Bu ülkede ayrılıkçı Kürt tezlerine, Kürtçü akımlara ilgi göstermeyen ve sayısı düşünülenden çok daha fazla olan sessiz Kürtler var. PKK, bu kesimleri politize edemediği için onları ya yok sayıyor ya da güçsüz göstermeye gayret ediyor. Böylece masada kendisini Kürt sorununun yegane muhatabı olarak görüyor/gösteriyor.

Hepimiz gayet iyi biliyoruz ki sessiz Kürtler, tıpkı Türkiye’nin diğer sorunlarında öne çıkmayan, ama yeri geldiğinde sözünü söyleyen ‘sessiz çoğunluk’ gibi, kaderini bu ülkeyle bir ve bütün olarak görüyor.

PKK/BDP hattında siyaset üreten herkesin, bir kere daha bunlar üzerinde düşünme vakti. Türkiye yoluna devam edecek; onlarsız yola çıkmak gibi bir niyeti ya da gizli gündemi de olmadı bugüne kadar.

Yarın da olmasın diye herkese fedakarlık düşüyor.

05.07.2012 Star
Bu haber toplam 422 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim