Eyvallah…
Sonraki darbelerin, girişimlerin, cuntaların, post-modernlerin, muhtıraların, ‘15 Temmuz’ların tohumu odur.
Yalnız, aralar unutulmasın…
O tohum öyle dallanıp budaklandı ki, zehirli sarmaşık Mustafa Kemal’ın CHP’sini bu hallere kadar düşürdü. Parti sembolü ‘altı ok’u sayacak adam bulunmuyor…
Hukuken tamam da, ‘siyaseten siyasi parti değil’dir artık. HDP gibidir.
Yarın işte bu ‘son hali’yle yüzleşeceğiz…
Toprağınıza ‘kötü tohum atılması’ sizin iradeniz değildir. “Biri” atar. O, büyük bir hızla Türkiye’nin eğitimine, dış politikasına, ordusuna, siyasetine zaten, hele kültürüne, sporuna, futboluna bile, medyasına haydi haydi, ekonomisine/iş dünyasına dibine kadar sirayet etmesine sebep oldu.
İş o hale geldi ki, metastazı temizlerken yaşamsal organlara zarar veririz kaygısından kıpırdanamaz hale gelindi. Milletin ferasetiyle iyileştirdiği yaraların, etnik ve mezhep hassasiyetlerin kaşıya kaşıya kanatılması da odur.
Son 20 yıl, ki hepsi değil ama özellikle son 10 yıl yukarıda saydığımız başlıkların tamamında ve fazlasında sert mücadelelerin yaşandığı bir dönem oldu. Ağır bedeller ödendi. Bitmiş de değil. Ulusal güvenlik başlıklarında, orduda, dış politikada savunma sanayinde, terörle mücadelede, sağlıkta, alt yapı yatırımlarında, önemlisi, toplumun kendine güveninde ezici başarılar sağlandı. Bunlar işte o ‘hayati organlardır’!
Devamı: https://www.yenisafak.com/yazarlar/nedret-ersanel/yarin-4533843
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.