• İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C

Ömer Nasuhi Bilmen ve Tefsiri

Ömer Nasuhi Bilmen ve Tefsiri
"Yakın dönemin en kıymetli âlimlerinden olan Ömer Nasuhi Bilmen Hocaefendi, Osmanlı mirası âlimlerimizden bir tanesidir.

Bu itibarla onu son Osmanlı ulemasından Mustafa Sabri Efendi, Elmalılı Hamdi Yazır, Muhammed Zahid el-Kevserî, İzmirli İsmail Hakkı ve Babanzâde Ahmed Naim gibi müstesna isimlerin halefi olarak görebiliriz." Melikşah Sezen yazdı.

1883 yılında Erzurum’un Salasar köyünde dünyaya gelen Bilmen’in validesi Muhibe Ha- nım, babası ise devrin ulemâsından Hacı Ahmed Efendi’dir. İlmiye sınıfına dahil bir aileye mensup olmanın ötesinde Bilmen, ayrıca baba tarafından Peygamber Efendimize (s.a.v.) ulaşan bir nesebe sahiptir; yani seyyiddir.

Babası ve ilk hocası olan Hacı Ahmed Efendi, Ömer Nasuhi henüz buluğ çağındayken Mekke-i Mükerreme’de ahirete irtihal eylemiştir. Babasının dâr-ı bekâya irtihali sonrasında Erzu- rum’da bulunan Ahmediyye Medresesi müderrislerinden ve nâkibü’l-eşref kaymakamı olan amcası Abdurrezzâk İlmî Efendi’nin yanına yerleşip tedrisine bir süre daha amcasının himaye ve gözetiminde devam etmiştir.

Amcası dışında yine bu dönemde Erzurum müftüsü olan Narmanlızâde Hüseyin Hâki Efendi’den dersler alma- ya başlamış; fakat Narmanlızâde’nin vefatı üzerine İstanbul’a geçerek Fatih dersiamlarından Tokatlı Şakir Efendi ile Yusuf Talât Efendi’den dersler oku- yup icazetler edinmiştir. Ömer Nasuhi Bilmen, Tabakatü’l-Müfessirîn isimli iki ciltlik eserinin sonunda bizzat kendisinin anlattığı üzere, bu eğitim süre- cinin akabinde Medresetü’l-Kudât’ın yani hukuk ihtisas okulunun imtiha- nında muvaffak olup burada tedris görmeye devam etmiştir. Medresenin başından sonuna değin sürdürdüğü istikrarlı ve başarılı eğitim sürecinin neticesinde okulu birincilikle tamamlamaya muvaffak olmuştur. Bu manzara, onun hem zekasının hem de ilme olan iştiyakının bütün hayatına şamil olduğunu gösteren misallerdendir.

Medreseden mezun olduktan sonra kısa bir süre Fatih Camiî’nde tedris faaliyeti ile iştigal eden Bilmen, Dâ- rü’l-Hilafe ve Medresetü’l-Vaizîn gibi eğitim müesseselerinde de usûl-i fıkıh ve fıkıh okutmuştur. Fıkıh sahasında olduğu gibi tefsir ve ilm-i kelâm sahalarında da mütebahhir bir âlim olan Bilmen, aynı zamanda Sahn-ı Semân Medresesi’nde ilm-i kelâm dersleri vermiştir.

İlmî meşguliyetlerinin yanında uzun bir memuriyet serüveni de bulunan Ömer Nasuhi merhum, bu sürece evvela fetvahâne-i âlî mülazımı olarak başlamış, ardından 1915 tarihinde heyet-i te’lifiyye üyeliğine geçmiş, 1926 senesinde ise İstanbul müftü yardımcılığı vazifesini ifâ etmiştir. Cumhuriyet dönemi meşguliyetleri arasında İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsü müderrisliği yanında 1960 tarihinde başlayan; fakat kendi arzusuyla kısa bir sürede nihayete eren Diyanet İşleri Reisliği vazifesi de bulunmaktadır. Ömer Nasuhi Bilmen’in, Diyanet İşleri Reisliğini 10 ay gibi kısa bir sürede kendi iradesiyle bırakmasının ardında Türkçe ezan gibi bir kısım hassas konularda atılabilecek olası adımlar ve bu adımlara karşı etkisiz kalma endişesi ve hassasiyeti bulunmaktadır. Söz konusu hassasiyetlerinin neticesinde o, hiçbir makama tenezzül etmeyip imrenilecek bir dirayet göstererek kendi inisiyatifi ile makamından istifa etmiş ve güzel bir örneklik sunmuştur.

Diyanet İşleri Reisliği vazifesinden ayrıldıktan sonra tabir-i caizse kendisini ilmî çalışmalara vakfetmiş ve her biri birbirinden kıymetli ve sahasında çok ehemmiyetli boşlukları dolduran yirmi civarında eser telif etmiştir. Eserleri arasında ilk sırada anılması gereken Kur’ân-ı Kerim’in Türkçe Meâl ve Tefsiri’dir. Ehl-i Sünnet itikadına ilm-i kelâm konularına vakıf bir âlim olarak sadık kalan Bilmen’in sekiz ciltlik mezkûr tefsiri, halkın anlayabileceği bir üslûpla; fakat fıkıh ve itikad konularında hiçbir hususu atlamadan sunan bir muhtevayı haizdir.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/omer-nasuhi-bilmen-ve-tefsiri-h46678.html

Bu haber toplam 379 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim