Bize biraz kendinizden, hikâyenizden, yolculuğunuzdan bahsedebilir misiniz?
Kısa bir biyografik yolculuk yapacak olursak; Adana’da doğdum ancak 6 yaşından sonra İstanbul’a gelmemizle birlikte burada büyüdüm. İlkokul ve lise yıllarımda çok değerli öğretmenlerle tanışmış olmam beni hep kitaplara yakın tuttu. Radyo Televizyon ve Sinema mezunu olmama rağmen hem lise hem de üniversite yılları sırasında yayıncılıkla iç içe olmam sebebiyle buradan kopamadım. Şimdilerde yazar ve yayıncı olarak çeşitli çalışmalar yapıyorum. Lise yıllarından beri kendimi yazma konusunda en iyi ifade ettiğim alan şiir oldu. Ayrıca uzun zamandır söyleşiler yapıyorum. Okuduğum, izlediğim, dinlediğim çalışmaların hikâyelerini, yolculuklarını öğrenmeyi ve aktarmayı seviyorum. Genelde merak, umut ve melankoli duygularından besleniyorum.
Yazma ve okurluk maceranız nasıl başladı? Bir hikâyesi var mı? Yazarlık hayali olan biri miydiniz?
İlkokul ve lise dönemlerimde kitaplarla iç içe olan çok değerli öğretmenlerim oldu, bu durum edebiyata olan ilgimin lisede başlamasını başladı. Özellikle okuduğum lisenin -Mehmet Akif Lisesi- edebiyat dergisinin yayın ekibinde yer almam ile yazarlığa, edebiyata olan ilgi ve hevesim daha bir arttı. Ondan sonra hem yazmaya hem söyleşi yapmaya ağırlık verdim. Zaman içerisinde dergilerde ve online mecralarda çalışmalarım yer almaya başlayınca da çalışmayı hiç bırakmadım. Hâlâ aynı heyecanla çalışmaya devam ediyorum. Hayalimde çocukluğumdan beri senarist olmak vardı. İster senaristlik olsun ister yazarlık, yazma eyleminin içinde olduktan sonra hepsi mutlu edici benim için.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.