• İstanbul 15 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 12 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 19 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 15 °C

Öykünün hikâyesi yahut celladına öykünmek!

Öykünün hikâyesi yahut celladına öykünmek!
Hikâye etmek, insanoğlunun anlama ve anlatma macerasının esası. Edebiyat bütünüyle hikâyedir, bütün edebî metinlerde hikâye var, şiir dahil. Hikâye anlatılmasa dahi hikâyeye, hikâyelere atıf var. D. Mehmet Doğan Dünyabizim için yazdı.

“Edebiyatımızda öykü yoktu, 1950’lere kadar” desek, yanlış bir şey söylemiş olmayız. Gelin de bu yokluğa isyan etmeyin! Ne hikmetse, 1950’lerde birden öykülerimiz ve öykücülerimiz oluvermeye başladı!

Buna kim karar verdi? Şiirde dikiş tutturamamış, hiçbir edebî türde behresi olmayan, bu yüzden de tenkid yolunu seçen bir mütercim. Hem de babadan mütercim: “Hammer mütercimi Atâ Bey”in oğlu. Millî Şef İnönü devrinde Tercüme bürosunun başına getirilen Nurullah Ataç’dan bahsediyoruz. Harf inkılabı, dil devrimi ve Batı klasikleri tercümesi… Birbirine tamamlayan beyin yıkama hamleleri…

1940’tan 1966’ya kadar 1247 cilt tutan 1120 eser, “Batı klasikleri” arasında yayınlandı. Millî Eğitim Bakanlığı nice sonra “şark-islâm klasikleri” de yayınladı, fakat bu “klasik”ler yekûn içinde çok cüz’i bir yer tutar! Tamamı 66 adet! 1940’da neşrine başlanan Tercüme dergisinde de Yunan ve Latin klasiklerinin çevrilmesi esas alınmıştır. Velhasıl, 1940’larda başlatılan Batı klasikleri tercümesi ve Tercüme dergisi yayını Batı evrenselliğine yamanma harekatı, daha açık bir ifadeyle medeniyet değiştirme ameliyesi…

Klasikler tercümesiyle bin yıllık, Müslüman kültür mirasımız yok sayılarak tamamen Greko-Latin kökenli bir kültür oluşturmak hedeflenmiştir ve bu “hümanist kültür siyaseti” olarak savunulmuştur. Tercüme Encümeni’nin başında bulunan Nurullah Ataç’ın gözünde bin yıllık birikimden kaynaklanan dinî muhtevalı/arka planlı kelimeler yüzünden Türkçe yeni medeniyet dairesine girişin önünde en büyük engeldir. Ataç bu yüzden hem arı dili hem de okullarda Yunanca ve Latince öğretilmesini savunuyordu. Bu dönemde kendi masallarımızın dahi ders kitaplarında yer alması, çocuklarımızaokutulması istenmemiştir.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/mercek-alti/oykunun-hikyesi-yahut-celladina-oykunmek-h31628.html

Bu haber toplam 486 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim