• İstanbul 14 °C
  • Ankara 18 °C

Prof. Dr. Mustafa Acar: Tercümenin Önemi ve Türkçe Literatürde Tercüme Kalitesinin İyileştirilmesi Konusunda Öneriler

Prof. Dr. Mustafa Acar: Tercümenin Önemi ve  Türkçe Literatürde Tercüme Kalitesinin İyileştirilmesi Konusunda Öneriler
Bilindiği üzere tercüme farklı dilleri konuşan, farklı dillerde yazan insanlar ve toplumlar arasında iletişim kurmanın temel aracıdır.

Tercüme sayesinde farklı kavimler, topluluklar, milletler ve kültürler birbiriyle konuşur, iletişim kurar, alış-veriş yapar. Tercüme aynı zamanda farklı dillerde oluşan felsefi, siyasi, iktisadi, hukuki, kültürel ve toplumsal birikimin insanlığın ortak hazinesi haline gelmesine hizmet eder. Doğru iletişim, doğru anlama ve buna dayalı olarak doğru ve sağlam ilişkiler geliştirme, mantık yürütme, yargılama, değerlendirme, hüküm bina etme ancak doğru ve kaliteli tercüme sayesinde mümkün olur. Bu çalışma Türkçe literatürdeki tercüme kalitesi üzerine odaklanmakta, kaliteli bir tercüme için neler yapılması gerektiği konusunda önerilerde bulunmaktadır.

Türkçe literatür ne yazık ki tercüme kalitesi açısından hiç de iç açıcı bir durumda değildir. Tercüme eserlerde çok sayıda tercüme hataları, kusurları ve eksiklerine rastlanmaktadır. Tercüme eserlerin itibarını zedeleyen, eserin ve tercüme faaliyetinin kalitesini düşüren eksiklik, hata ve kusurlardan biri, orijinal eserin tamamının değil, bir kısmının çevrilmesidir. Hoşa gitmeyen veya başka amaçlarla gereksiz görülen bazı yerlerin atlanması, kısaltılması veya tamamen çıkarılması, nereden bakılırsa bakılsın affedilmez bir hatadır.

Çeviri eserlerde rastlanan ikinci bir kalite düşürücü unsur, doğrudan tercüme yanlışlarıdır. Öyle ki, çevrilmiş metin, mütercimin yetersizliği veya dikkatsizliği yüzünden, açıkça orijinal metnin dışında, onunla ilgisiz, anlamı doğru vermeyen, yanlış bir çevirisi durumundadır.

Yine çeviri eserlerde sık rastlanan üçüncü bir yanlışlık, kullanılan dilin halkın konuştuğu “yaşayan dil” değil, anlaşılması güç, uyduruk bir dil olmasıdır. Çoğu zaman ideolojik-siyasi gayelerle, yabancı kelimelere Türkçe karşılık verirken sadece sıradan insanların değil, konuyla ilgilenen okumuş yazmış kişiler ve uzmanların bile kullanmadığı, anlamakta güçlük çektiği bir dil kullanılmaktadır.

Tercüme eserlerde görülen dördüncü bir yanlışlık, kaynak metne sadık kalayım derken ölçünün kaçırılıp fazlasıyla “literal” yahut “lafızcı” davranılması, sonuçta “tercüme kokan” motamot bir çevirinin ortaya çıkmasıdır. “Bu cümleyi ben ana dilimde yazmış olsam nasıl yazardım?” optiğinin gözetilmemesi, çoğu zaman ortaya kulak tırmalayıcı, zor okunan bir çeviri metin çıkarmaktadır.

Beşinci bir yanlışlık, konuyla ilgili hatırı sayılır bir teknik, felsefi, yahut kültürel birikim gerektiren metinlerin, konuyla ilgisi olmayan, o alanda gerekli asgari birikime sahip olmadığı için teknik terimlere, kavramlara ve ifadelere aşina olmayan birinin, boyunu aşacak karmaşıklıkta bir metni çevirmeye kalkışmasıdır. Sonuçta teknik kavramlara doğru karşılık vermeyen, ne dediği pek anlaşılmayan, takibi zor bir çeviri metin ortaya çıkmaktadır.

Nihayet bütün bunları tamamlayan bir eksiklik de, kendi dili kadar çeviri yapacağı dilin inceliklerini bilmeyen, deyimler, özdeyişler ve atasözleri dağarcığı zayıf, kaynak metindeki uzun cümleleri anlamakta zorlanan, cümleleri bölüp basitleştireyim derken anlam bütünlüğünü bozup metni daha da içinden çıkılmaz hale getiren, kısaca tercüme yapmaya ehil olmayan yetersiz birilerinin tercüme yapmaya kalkışmasıdır.

 Oysa tercümeden maksat iletişimdir, anlamaktır, anlatmaktır; kaynak dil ile hedef dil arasında, dolayısıyla kaynak kültür ile hedef kültür arasında köprüler kurmaktır; orijinal metni hedef dilde adeta yeniden inşa etmektir; eseri yeni baştan yazmaktır; kaynak eser kendi dil, kültür ve medeniyeti için ne ifade ediyorsa, çeviri metin üzerinden aynısını bu defa hedef dil, kültür ve medeniyeti için yapmaktır.

Bu çerçevede kaliteli tercümenin öneminin altı ne kadar çizilse yeridir. Tercümenin kalitesi doğru iletişimin, anlamanın, yorumlamanın ve çeviri eserlerin sağladığı birikimden istifade etmenin anahtarıdır. Literatürün kötü tercümelerden ayıklanması ve kaliteli bir tercüme külliyatının meydana getirilmesi için alınabilecek bazı tedbirler vardır.

Tercüme kalitesinin iyileştirilmesi ve kaliteli Türkçe tercüme külliyatının oluşturulması konusunda öneriler:

  • “Marifet iltifata tabidir” fehvasınca kaliteli tercüme eserlerin mütercimlerinin ödüllendirilmesi,
  • Tercüme sanatının öğretildiği mütercim-tercümanlık bölümlerinin kalitesinin yükseltilmesi,
  • Tercüme ve tercümanlık yapmanın bir tür ehliyet/ruhsata bağlanması, pedagojik formasyon benzeri bir sertifika programı ve belirli sınavlar yardımıyla tercüme ehliyetinin ispatlanması,
  • Yayıncıların tercüme eserlerin kalitesi konusunda duyarlı davranmalarının teşviki,
  • Kültür Bakanlığı bünyesinde ilgili bir birim veya başka uygun kanallardan devlet destekleriyle, özel yayıncılarla işbirliği halinde, dünya kültürel hazinesinin bir parçasını oluşturan bilimsel, felsefi ve edebi temel eserlerin Türkçeye kazandırılması,
  • Mütercimlere kılavuz niteliğinde, en çok tercüme yapılan dillerle ilgili birer “tercüme terimleri sözlüğü”nün hazırlatılması.
Bu haber toplam 333 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim