• İstanbul 19 °C
  • Ankara 26 °C

Rahim Er: Bağdat-Mavi Vatan-Trablusgarb Hattı!..

Rahim Er: Bağdat-Mavi Vatan-Trablusgarb Hattı!..
“Her şerde bir hayr vardır!’’ hakikatinin tecellisini yaşıyoruz:
15 Temmuz 2016’daki darbe ve işgal teşebbüs ihaneti püskürtüldükten sonra TSK ve devlet kurumları, emperyalizmin maşası FETÖ örgütünden ayıklanmasaydı, bugün aynı emperyalist, müstemlekeci merkezlere rağmen Libya, Akdeniz ve Kuzey Irak’ta olamaz, buralarda haçlı dünyasının çanına ot tıkayamazdık…
Cümlemizdeki “ayıklama’’ kelimesi dikkat çekmiş olmalıdır. Dört yıldır amansız bir mücadele verdiğimiz hâlde hâlâ ayıklama safhasındayız. Buna rağmen millî silahlarımızı ürettik ve Kuzey Suriye, Kuzey Irak, Libya ve Barbaros Hayreddin Paşa’nın mavi mirasında, Mavi Vatan’da çok başarılı harekâtlar yaptık ve yapmaktayız. Bu beynelmilel ihanet çetesi, devletin kılcal damarlarına varıncaya dek nüfuz etmiş bulunuyor. Tam temizlik gerçekleştiğinde kimse Türkiye’nin elini tutamayacaktır.
Mehmetçik, 16/17 Haziran 2020’de havadan Kartal-Pençe, karadan da Kaplan-Pençe adlı ardı ardına iki harekât ile terör işgali altındaki Kuzey Irak’ta, Sincar’da, Haftanin’de destanlar yazdı. Kartallar, yüksekten uçarak hedefleri, vurup yumuşattı; kaplanlar da bir gece ansızın karaya inerek silip-süpürdü. Komandolarımız, IV. Murad’ın ordusundaki yiğitler yiğidi Genç Osman’ın akranlarıdır. Onlar da Genç Osman gibi “Allah Allah diyerek!’’ düşman hedeflerine yürüdüler, yürüyorlar.
Mehmetçik, sulh, sükûn ve adalet için, ecdadımızın Türkçesiyle “nizâm-ı âlem içün’’ eş zamanlı olarak Kuzey Irak, Mavi Vatan ve Libya’da fırtına gibi esmektedir. Nizâm-ı âlem, dünyanın dirlik ve düzeni demektir. Devlet-i âli Osman, tarih ufkundan çekildikten sonra görüldü ki cihanın muvazenesi, dengesi bozuldu. Bizden kalan boşluğu hiçbir süper güç dolduramadı. Hak ve adalet dağıtmadılar. Zira kara, kızıl ve sarı emperyalizmin bütün hesabı-kitabı sömürme üzerineydi. Bir asrı, petrol hikâyeleri dinleye dinleye işgallere şahit ola ola böylece arkada bıraktık.
Bugün; evet tam da bugün, iftihar etmeli ve şükür secdesi varmalıyız ki bıraktığımız boşluğu tekrar kendimiz doldurmaya başlamış bulunuyoruz. Yiğit düştüğü yerden kalkar!. Müstemlekecilerin adına daha sonra “Libya’’ diyecekleri Trablusgarb’da düşmüştük. Takvimler, 1911 idi. Tarih şahit olsun ki bugün yeniden “Bismillâh’’ diyerek Trablusgarb’da yenilip düştüğümüz yerden ayağa kalkıyoruz.
Macaristan’ın Galiçya bölgesinden Rodos adasına, oradan Bağdat’a ve Osmanlı mülkünün birçok mübarek toprağına kadar nice yerde Türk şehîdliklerimiz vardır. Dedelerimiz oralarda koyun koyuna yatmaktalar. Osmanlı Çağımız’da Irak havalisine ‘’Bağdat Vilayeti’’, Suriye ve mücavir sahasına ‘’Şam Vilâyeti’’, Libya ve etrafına ‘’Trablusgarb’’ derdik. İki tane Trablus’umuz vardır. Biri Trablu’s Şam, diğeri Trablu’s Garb. Akdeniz’in doğu ve batı kıyıları. Zamanımızda ilki Lübnan’dadır, ikincisi Libya’nın başşehridir.
Şimdi biz, kendi imalatımız Atak helikopterleri, SİHA’larımız, silah ve teçhizatımızla Mavi Vatan merkezli olarak Bağdat-Trablusgarb hattında asırlık eksikliğimizi telâfi etme, tarihî ödevimize avdet etme harekâtındayız.
İşiten işitir:
Bu haber toplam 213 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim