• İstanbul 13 °C
  • Ankara 12 °C

Ramazan Kayan: Acının izdüşümü

Ramazan Kayan: Acının izdüşümü
Namaz Gönüllüleri ekibi olarak yine yollarda idik… Bu defa ki adresimiz; acıların merkezi deprem bölgesindeyiz…

Acılarla yorulmuş yüreklere dokunduk… Duygulandık, derin derin düşündük, farklı bir duyarlılıkla döndük…

Gördük ki, Anadolu acı dolu…

Acıyı tanımlamak değil, acıya tanıklık etmek çok farklı bir duygu…

Öyle acılar ki, bir gecede saçları ağartan bir acı…

Enkazın başında en yakınınızın sesini duyuyor, elinizi uzatıp da çekemiyorsunuz… Yüzünü göremiyorsunuz…

Anneniz, babanız, canınızın yarısı betonun altında iken beklemek dışında elinizden hiçbir şey gelmiyor…

En sevdiklerinizin cesedine bile ulaşamıyorsunuz… Ziyaret edebileceğiniz bir mezardan bile mahrumsunuz…

Cenazenize bir kefen bulduğunuz zaman seviniyorsunuz…

Bazen hayat çok ağır, oldukça acımasızdır… İşte o an, yaslanacak bir omuz, tutunacak bir dal, sığınacak bir yürek arıyorsunuz…

Zor zamanlarda insan acıyan bakışlara değil, halden anlayan yüreklere ihtiyaç duyar…

Belki acı kişiye özeldir… Ancak emin eller, selim kalpler, sadık dostlar devreye girdikçe hafifler…

Başkalarının derin acılarını ruhumuzda hissettiğimiz ve bu duyarlılıkla harekete geçtiğimiz oranda insan olmanın erdemine ermiş oluruz…

Belki de; esas acınacak olanlar, acıya seyirci kalanlardır…

Acıların üstünü örtmek değil, doğru okumak, acılı yüreklere dokunmak…

Acıların bize öğreteceği çok dersler önümüzde duruyor…

Acılara ağlamak, ağıt yakmakta çözüm değil, yaraları sarmak için yeni arayışlara girmek gerekiyor… Hayata küsenler için harekete geçmeliyiz…

Acılara dayanıklı yürekler yetiştirmeliyiz… Acılarla nasıl baş edeceğiz, bir de acılarla birlikte nasıl yaşayacağımızı öğrenmeliyiz…

Bu arada yas tutanların yarasını sarmakta gecikmemeliyiz…

Bir teselli cümlesine sarılmak isteyenleri ihmal edemeyiz… Mahzun yüreklere iyi gelen bir selam, bir sohbet, bir muhabbet, bir dua küçümsenmemeli…

Yüz ifadelerine yansıyan o derin sızıyı bir şekilde dindirmek durumundayız…

Derin acıları kolektif hafıza ve müşterek irade ile kontrol altına alabiliriz…

Acı genelde sessizdir bazen de sınırsızdır… Ancak acı çekenler bellidir… Bakışları buğulu, sesleri kısık, kalpleri kırık, yüzleri kavruk, omuzları çökük, belleri bükük, yükleri ağırdır…

Bu dünyada vicdan sahibi herkes bir acıya kiracıdır… Aslında acıdan kaçış yoktur mutlaka her acının bir ilacı vardır…

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/acinin-izdusumu-7407/

Bu haber toplam 202 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim