• İstanbul 15 °C
  • Ankara 15 °C

Rasim Özdenören: Edebiyatçılarımız iyi bir felsefe eğitiminden geçmeli

Rasim Özdenören: Edebiyatçılarımız iyi bir felsefe eğitiminden geçmeli
''Allah gökyüzünün altını boş bırakmaz. Her dönemde, mutlaka, o zamanın ruhunu ortaya koyan yazarlar çıkar.'' Rasim Özdenören, öykü dünyası üzerine Hatice Ebrar Akbulut'un sorularını cevapladı.

Rasim Özdenören, üretken bir düşünür, aynı zamanda özgün bir öykücüdür. Kimi okur, onu düşünsel yazılar kaleme alan bir yazar olarak tanır, kimi okur öykücü olarak… Kendi okuma tarihime baktığımda, Özdenören’i düşünce yazılarıyla tanımıştım. Sevdiğimiz yazarların diğer kitaplarını okumak kaçınılmaz olur. Sonraki Özdenören okumalarımda karşımda bir öykücü olduğunu görmüş, bütün öykülerini okumaya çalışmıştım. İlkin kendini açmayan, okundukça açılan öykülerdi bunlar.

Özdenören, öykülerinde, hem bireyi hem toplumu anlatır. Hayat yolculuğunda çekilen sancılar, “ben kimim, nereye gidiyorum” şeklinde sorular sorulması, var oluşun sorgulanması, aşk acısının derinden duyulması, ucunda ayrılık olan yollara girilmesi, ölüm düşüncesinin biteviye akıldan çıkarılmaması, intihar düşüncesi, karakterlerinin özellikleridir. Özdenören, toplumsal meseleleri aile üzerinden anlatır. Ailedeki çözülme aslında toplumdaki çözülmedir. Aile, toplumsal çözülmeyi anlatmak için bir prototip olarak kullanılır. Öykülerde, modern insanın sorunları, çıkmazları, kaygıları işlenir. İç konuşmalarla ilerleyen öyküler, tasvirlerle zenginleştirilir. Öyle olur ki, bazen tasvirle atmosfer yaratmaya çalışır. Modern öykünün bütün unsurlarını Özdenören’in öykülerinde görmek mümkündür. Olay öyküsü yerine durum öyküleri yazar. Öyküleri, giriş-gelişme-sonuç klişesini kırar. Bilinç akışı tekniğini ustaca kullanır. Aşk ve ölüm temleri, öykülerinin dominant temleridir. Aşk, derin bir acı olarak sevenlerin kalbine yerleşmiştir. Ölüm, iç konuşmalarda ortaya çıkar. Bazen de bir sara nöbeti gibi yoklar.

Özdenören’in öykü dili sembolik, soyut, çağrışımlı ve katmanlıdır. Bazen denemeye yaklaşan öyküleri bazen şiirsel bir dile yaklaşır. Eski ve yeni sözcükleri, aynı öykü içerisinde, hatta aynı paragrafta kullanmasına rağmen bu sözcükler sırıtmazlar. Bir ahenk içerisinde harmanlanırlar. Minimal öykünün en iyi örneklerini veren Özdenören, dili ekonomik kullanır. Fazlalıklardan arındırdığı dili, öykülerinin mayası gibidir. Anlattığı şeyin özünü vermesi, arı-duru bir dil kullanması, içerik ve biçimin birbiriyle bütünleşik olmasını sağlamıştır. İlk öykü kitabı “Hastalar ve Işıklar”dan son öykü kitabı “Uyumsuzlar”a değin çizgisini değiştirmeden yazan Özdenören’in öykülerinde felsefi bir fon hissedilir.

Günümüz gençlerinin “Yedi Güzel Adam” ünlemesiyle tanıdığı isimlerden biri olan Rasim Özdenören ile öykü dünyası üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik. Söyleşimiz, ana hatlarıyla Özdenören’in öykülerine dair bir bakış sunuyor.

Bu haber toplam 240 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim