Nasıl insanın büyüklüğü onun gövdesinin hacmiyle ölçülmüyorsa, devletin veya ulusun büyüklüğü de onun coğrafyasının genişliği veya nüfusunun çokluğu ile ölçülmez.
Öyleyse bir ulusu veya devleti büyük kılan etmen ne olabilir?
Bireyler de, toplumlar da, varlıklarının sürdürülmesini bir hikmete dayandırmak ister. Varlık nedenleri o hikmete mebni kılınır.
Ancak o hikmet de bir başına bir anlam ifade etmeyebilir. Başka bir deyişle, o varlığa nispet edilen hikmetin de içinin doldurulması gerekir.
Benim varlık hikmetim (nedenim) saldırmaktır diyen bir birey veya toplum, kabul edilebilir bir hikmete dayandırmış sayılır mı varlık nedenini?
Demek ki, hikmetin içeriğinin kabul edilebilir bir öz ile doldurulması gerekiyor. Yoksa hikmet denilen kavram boş bir form olmaktan ileri gitmez.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/RasimOzdenoren/buyuk-devlete-dogru-adim-adim/45878































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.