Yıllar önce kaleme alınmış olsa da, demek, bu ülkede aynı menfur dolaplar sürekli döndürülüyor. Bakın, sekiz yıl önce kaleme alınmış bir yazı, virgülüne dokunmadan bu gün de aktüalitesini koruyabilmektedir. Dostoyevski'den bir alıntı:
'Herkes en gizli fikirlerden, bir arkadaş toplantısında söylediği şeylerden suçlu tutulursa, kim hüküm giymez!' diye soruyor Dostoyevski (Dostoyevski'den Ruha Dokunan Düşünceler, hazırlayan: Esra Uluç, Carpe Diem Kitap Y. İst. 2005, s.31).
Unutulmasın ki, o da (Dostoyevski), bir arkadaş evinde, aslında mahiyetini çok da iyi bilmediği bir toplantıda yakalanarak mahkûm edilmişti. Mahkûmiyeti hiç de sıradan bir cezayı içermiyordu. Ölüm talebi ile yargılanmıştı. Mahkeme suçunu sabit görerek cezayı vermiş ve cezası kesinleşmişti. İnfaz günü geldiğinde, karşısına kendisini kurşuna dizecek bir manga asker sıralanmış, gözleri bağlanmıştı. Ancak infaz gerçekleşmemiş, büyük yazar Çar'ın bağışına mazhar olmuş; Sibirya'da dört yıllığına küreğe hüküm giymişti (Yeni Şafak, 2Mart'06/Perşembe).
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/RasimOzdenoren/sinsilik-ve-tuzakcilik/50650































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.