Başbakan Erdoğan‘ın şanslı bir siyasetçi olduğu farklı kişilerce, değişik vesilelerle dile getirildi ki ben de öyle düşünüyorum. Onun en şanslı olduğu konulardan biri de, medyada kendisini etkili bir şekilde eleştiren kişilerin fazlasıyla sabırsız olmaları. Bu sabırsızlığa, Erdoğan’a kalkan olmayı kendilerine misyon edinmiş kalem erbabının fazlasıyla provokatif saldırıları eklenince, sözünü ettiğimiz kişilerin eleştirilerinin dozunun hızla arttığına ve buna paralel olarak etkilerinin azaldığına tanık oluyoruz. Çünkü bu yazarların dertlerinin üzüm yemek (ülkenin sorunlarının çözümü) değil de bağcı dövmek (Erdoğan’ın tasfiyesi) olduğu algısı yaratılıyor. Hâl böyle olunca, bu kişilerin Erdoğan’ı sevenler nezdinde pek bir itibarları kalmıyor.
Bu durum görünüşte ve kısa vadede Erdoğan’ın lehine olabilir ancak orta ve uzun vadede Türkiye‘nin, buna bağlı olarak Erdoğan’ın da aleyhinedir. Örneğin Kürt sorunu ve çözüm süreci üzerine tartışmanın her geçen gün daha da kısırlaşmasında Hasan Cemal ve Cengiz Çandar gibi isimlerin; hükümetin, daha doğrusu Başbakan’ın kara listesinde olmalarının payı yüksek.
Yazının devamı için: http://haber.gazetevatan.com/cemaat-ve-akp-hangisi-daha-sivil-hangisi-daha-siyasi/609366/4/yazarlar































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.