• İstanbul 15 °C
  • Ankara 24 °C

Sabri Gültekin: 'Mehmed Âkif ve İstiklâl Marşı Yılı' hebâ edilmemeli

Sabri Gültekin: 'Mehmed Âkif ve İstiklâl Marşı Yılı' hebâ edilmemeli

Medeniyetlerin geçit merasimi yaptığı Sultanahmet Meydanı’nda şöyle etrafınıza baktığınızda; bir tarafta Ayasofya-i Kebîr Cami-i Şerîfi’ni diğer tarafta semaya yükselen 6 minaresiyle Sultanahmet Camii’ni (Camii içinde kullanılan 20 bini aşkın mavi İznik çinisinden dolayı Avrupalılar buraya “Mavi Cami - Blue Mosque” diyor), bir tarafta Muhibbî’nin “Aşkınla ben divaneyem” dediği Hürrem Sultan’ın hamamını diğer tarafta Sultanahmet Camii ve külliyesinin bânisi 1. Sultan Ahmet Türbesi’ni, bir tarafta gayri müslimleri rahatsız etmemek için minaresi sol yanına kondurulan türünün tek örneği Firuz Ağa Camii’ni diğer tarafta Alman Çeşmesi’ni, bir tarafta Türk İslâm Eserleri Müzesi’ni diğer tarafta Bizans Dönemi’nde at yarışlarının yapıldığı hipodromundaki Dikilitaş (Obelisk), Yılanlı ve Örme Dikilitaş Sütunları’nın seyrine doyum olmayan ihtişamlıklarını görürsünüz. Bir diğer tarafta da Divanyolu’ndan aşağı yürüyenlerin, Sultanahmet Tramvay Durağı’ndan inenlerin, Alemdar’dan yukarı çıkanların nefeslenmek için soluklandığı Mehmed Âkif Ersoy Parkı. Park, tıpkı 2014’te isminin verildiği İstiklâl Şairimiz Âkif gibi garip; bir büst ve silik İstiklâl Marşı dizelerinden başka emare yok.

Bu satırları okuyanların “Hayırdır, turist rehberliğine mi soyundun?..” sorusunu terennüm etmesinde hiç bir beis yok. Fakat benim derdim rehberlik değil; vefa. Âkif’i ne kadar ansak, ne kadar anlatsak, ne kadar yazsak, ne kadar duamıza katsak az.

*

24 Aralık 2020’de Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda grubu bulunan bütün partilerin imzasıyla 2001 yılı İstiklâl Marşı’nın kabulünün 100. yılı münasebetiyle “2021 Direniş ve Diriliş Destanı İstiklâl Marşı Yılı” olarak ilan edilmişti.

Geçtiğimiz günlerde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2021’in “Mehmed Âkif ve İstiklâl Marşı Yılı” olarak kutlanmasına ilişkin bir genelge yayımladı.

Üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen özgürlük, bağımsızlık ve Millî Mücadele’nin en önemli belgelerinden biri olan İstiklâl Marşı ve bu marşı bütün beden ve ruhunda hissederek kaleme alan Mehmed Âkif Ersoy’un bizdeki karşılığı tam olarak gönüllere nakşedilememiştir. Bu yılın bağımsızlık değerlerimize hasredilmesi; Âkif’e ve bize bıraktığı aziz hâtıralarına dokunmak, gönüllere nakşetmek için iyi bir fırsat.

“Âsım’ın nesli…diyordum ya…nesilmiş gerçek: / İşte çiğnetmedi nâmusunu, çiğnetmeyecek...” dizelerini yaşayarak kaleme alan bir mütefekkiri, büyük bir fikir, ahlâk ve dâvâ adamını, Millî Mücadele’nin mânevî bir liderini, “İstiklâl Marşı” ve “Safahat”ı milletine miras bırakan bir şâiri anmak yetmez, anlamak gerek. Bu da yetmez, anlatmak ve  bıraktığı kutlu mirasa sahip çıkmak gerek. Aynı istikamete sahip olanlara kendini unutturmayacak eserleri miras bırakan Âkif’in ruhunun şâd olması için devletin zirvesinin bütün imkânları seferber etmesi en büyük arzumuz.

Devamı: https://www.milatgazetesi.com/yazarlar/mehmed-akif-ve-istiklal-marsi-yili-heba-edilmemeli-4306/

Bu haber toplam 246 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim