Mehmet Akif'i Türk milleti hep sevmiş, kendi sesi ve aileden biri, sanki büyük babası gibi kabul etmiştir. Bunda da Akif'in tertemiz, yazdığını yaşayan; oldukça samimi mısralarının rolü büyüktür. Onun hayatında zikzaklar yoktu. Toplumumuzun dertlerini, hastalıklarını, haksızlıkları ve zulümleri içten ve acısını yüreğinde hissederek anlatıyor, bunlara çözüm yolları teklif ediyordu. Mısralarını yer yer hıçkırıklarla ağlayarak bazen şaşırarak ve hayretler içinde kalarak kaleme alıyordu. Akif'in baş eseri olan Safahat'ı daha önce bölümler halinde okumuştum. Bu vesile ile yeniden baştan sonra okuyunca gördüm ki 100 yıl önce yazılsa da bugüne seslenmektedir. Adeta günümüzün problemlerini dile getirmekte ve çareler önermektedir.
Devamı: https://www.fikriyat.com/yazarlar/sefa-saygili/2021/12/27/basucu-eseri-olarak-safahat
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.