Uzun şiirle roman arasında bag kurmak olsa olsa şiire haksızlık olur,
yine de ‘Ben Ruhi Bey Nasılım’a bir romanın şiiri diyecegim, roman
olamayacak bir oz’un şiiri… Kişileriyle, dramatik catısıyla, cok yonlu
duygulanımlarıyla ve degişik zaman dilimleriyle bir yaşam dile getiriyor
yapıtta.
Ruhi Beyin sayıklamalarıyla birtakım anıları imgelemin de canlandırmasıyla
başlıyor şiir. Ruhi Bey, gecmişini deşiyor. Cocuklugunun, ilk gencliginin
bellekte bıraktıgı izleri kurcalıyor. Bahcelerden konaktan, taşları kırık
havuzdan soz ediyor. Butun bunlar Ruhi Beyin bellegindeki ortamı
simgeliyor bir bakıma. Gelgelelim Ruhi Bey, o bahcelerden ve konaktan
uzakta yaşıyor-otel odalarında. (Otel odalarını olaganustu bir yaşarlıkla
cizmiş Cansever:
“Kokular vardı ayrı ayrı, ben unutmuştum
Hepsi şimdi bir otelin kokusu
Kullanılmış camaşırların ve bavulların kokusu
Ve telefonların ve kapısı acık helaların
Ve hasta soluklarının, tozlu yer halılarının
Sabahlara kadar yanan ampullerin kızgın
Birbirine karışmış, degişmeyen kokusu”)
Devamı: https://www.izdiham.com/selim-ileri-kimsesiz-bir-atlikarincadayim/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.