Ukrayna’daki olaylar tahmin edildiği gibi kritik aşamaya geçiyor. 
Rusya, Kırım’ın referandum kararının BM tüzüğüne göre gerçekleştirildigini savunuyor. ABD ise referandum sonuçlarını kabul etmeyeceğini belirtiyor.
ABD’nin bu açıklamasının Rusya’yı etkileyeceğine inanmakta güçlük çekiyorum.
Zira Rusya, şu anda tüm propaganda mekanizması, Kırım’ın kendisinden alınıp Ukrayna’ya verildiğini anlatan tarihi olaylar üzerinde hareket etmekte, günlerdir medyasında, Osmanlı döneminde Kırım’daki halkların kaderi incelenmekte, bu konuda haberlere yer verilmektedir.
Rusya, şimdi sürekli olarak Kırım’ın kendinden önce Osmanlı Devleti’ne bağlı olduğunu şimdi daha fazla ifade ediyor. Israrla Kırım’ın Osmanlı’dan sonra Rusya’ya bağlandığını, Sovyetler döneminde ise Ukrayna’ya Sovyet yöneticilerinin kararı ile bağlandığı anlatıyor.
Gelişmeler, sanki Rusya’nın işgaliyle Kırım “aydınlık sabahlara çıkmış” gibi hikayelerle, bugünki yeni nesle aktarılıyor. Kırım hanı Giray’ın hikayesi hiç bir dönem bu kadar Rus medyasında yer almamıştı. Tabii ki, tüm bu çabaların esas hedefi Ukrayna’nın haklarını hiçe indirmekten başka bir şey değildir. Rusya, Osmanlıyı bile hoşgörüyle anmakla bu toprakların Osmanlı ve Rusya ile bir bağı olduğunu ama kesinlikle Ukrayna ile bir aidiyetinin olmadığını savunmaktadır. Tarihi olarak bakıldığında Rusya’nın sunduğu gerekçeler doğrudur. Fakat bir gerçek vardır ki, o da Kırım’ın asıl unsuru olan Tatarların hakları ve ne düşündüğü konusu bu kavgada yer almıyor.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/rusyanin-ukrayna-direnisi/yazi-856739































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.