• İstanbul 17 °C
  • Ankara 11 °C
  • İzmir 19 °C
  • Konya 11 °C
  • Sakarya 16 °C
  • Şanlıurfa 18 °C
  • Trabzon 18 °C
  • Gaziantep 16 °C
  • Bolu 11 °C
  • Bursa 16 °C

Sezai Karakoç’un Fikriyatı İstikbali İşaret Eder

Sezai Karakoç’un Fikriyatı İstikbali İşaret Eder
Çağımızın tanığı olan şairi, Sezai Karakoç’u böyle bir algı çerçevesinde düşünürken onun istikbali işaret eden bir şair olduğunu da vurgulamak istiyorum.
İnsana bakışını, hayata, hayatın içindeki sistemlere bakarken de daima ileri bir hedefi gösteriyor. Sezai Karakoç doğulu, batılı, güneyli, kuzeyli değil o istikbali işaret eden evrensel bir şair-düşünür olarak şiire gülle başlayan zamanımızın bir şahididir.
Çağının tanığı olarak şair, gözlemlerini kâinatın süzgecinden geçirirken kâinatın kitabı olan Kur’an’ın ışığı ile baktığını görmekteyiz. Bu bakış tarzı geniş oluyor haliyle. Donuk, silik, muğlak bir bakış açısı değil; canlı hareketli doğurgan bir bakış açısı. Bu, genişliğine enine boyuna uzanan bir yolun yolcusunun varmak istediği noktanın işaret edilmesidir de. Yolcu yola çıkmışken hayatına dâhil, lazım olacak ne varsa en ince ayrıntısına varıncaya kadar yanında hazır bulundurmuş olarak yola çıkmış oluyor.
 
Şiirimizin geldiği noktada Sezai Karakoç bizim için neyi ifade ediyor. Nasıl anlamalıyız, nasıl bakmalıyız onun şiirine, fikriyatına? Temelde, düşünce bazında, öncelikle bir şair- düşünür olarak işaret ettiği şeyler üzerinde yol almamızın doğru bir niyet olacağını ve bu niyet ile (ki: ameller niyetlere göredir Nebi sözünün önermesiyle de pekiştirerek) yola çıkmamızın bizi iyiliklere götüreceğini düşünüyorum.
 
1976 yılında yayımlanan ‘Diriliş Neslinin Amentüsü’ kitabındaki ilk cümle şöyledir: “Kendimin bir diriliş eri olduğuma inanıyorum.”  Ardından devam ediyor: “Bir Diriliş Cephesi bulunduğuna ve kendimin de o cephede bir savaş adamı olduğuma, olmam gerektiğine inanıyorum.”  Dahası bir ruh savaşından söz ediyor. Her şeyden önce bir oluşum, bir kendini bulma savaşı olması gerekiyor.  Toptan, tüfekten, bombadan, şundan bundan önce bir ruh önermek insanlığın zulümlerden kurtuluşunu da önceliyor böylece. Kan varsa, katliam varsa yokluğa doğru bir gidişin işaretleridir demek ki. İstikbal insanca yaşamaya doğru yürümeli, insan insanlığını tekâmül etmek için çalışmalıdır neticede.
Bu haber toplam 304 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim