Oysa ki buna karşın, onu dolaylı olarak tanırız. Onun hakkında tüm bildiklerimiz, onunla karşılaşmış olanların bize bıraktıkları ile onunla konuşmuş olanların bize aktardıkları pozitif ya da negatif etkilerden ibarettir. Kendisi hiçbir yapıt bırakmamıştır ve öyle görünüyor ki bu konu onu pek de ilgilendirmemiştir. Onun için temel olan, diyalogları aracılığıyla iyiyi, güzeli ve doğruyu sevdirmektir.
Diyebiliriz ki, bir şekilde hepimiz Sokrates ile karşılaştık. Çünkü hepimiz, elimizden geldiğince, kendimizi tanımaya ve gerçek, iyi, doğru olana kendimize yaklaştırmaya çalışırız; en azından içimizdeki varlık bunu yapar.
Sokrates Yunan ve Batı düşünce tarihinde çok önemli bir dönemde yaşamıştır; V. yüzyıl parlak ve aynı zamanda çok önemli dönüşüm ve değişimlerin etkisinde kalmış bir yüzyıldı. Asya’nın o dönemdeki en önemli gücü olan İran’a karşı verilen savaşlar, Yunanistan’ın zaferiyle sonuçlanmış, Doğu Akdeniz’in Asya’nın etki alanına girmesi tehlikesi, en azından uzunca bir süre için ortadan kaldırılmıştı.
Devamı: https://www.izdiham.com/sokrates-nasil-filozof-olunur/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.