Modern dünyâ büyük kitleleri kamusal hayâta çekti. Mahremiyeti tahrip etti ve özel hayâta dönüştürdü. Daha beteri, kamusal ve özel hayât arasına sızdırmazlık ilkesi koydu. Özel hayâtlara saygı ilkesi, çoğu kez sanıldığı gibi ahlâkî bir noktadan hareket etmez. Özel hayâtların dokunulmazlığı daha temelde büyük kitleleri kamusal alanda örgütleyen modern kapitalist dünyânın gereğidir. Kamusal hayât ise siyâsal akıl ve ekonomik akıl tarafından kolonize edilmiştir. Özel hayâtların, gayr-ı şahsî ilkelere göre düzenlenmiş olan kamusal iş ve işlemlere sızıp onu bozmaması adınadır her şey.
19. Yüzyıl'da kamusal hayâtın zorlamaları insanlarda îtiraz kültürünü ateşliyordu. Dolayısıyla özel hayâtlarda olup bitenler fazlaca dikkat çekmiyordu. 20. Yüzyıl'da ise alınan yeni önlemlerle îtiraz kültürü aşama aşama söndürüldü. Püritan itaât kültürünün vasatlarında kamusal bir istikrar elde edildi. 68 ruhu bile bu gidişi değiştiremedi. Ama bu sâyede özel hayâtların içinde biriken ağır psişik sorunların farkına biraz daha varıldı.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanSeyfiOgun/biri-bizi-gozetliyor-2/50592































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.