Siyâseti; katı, sıvı ve gaz olmak üzere maddenin üç hâline atıfta bulunarak gözden geçirmek sayısız kolaylık sağlıyor. Doğrusu, siyâsetin halleri arasında en çekilmez olan hâlin katı hâli olduğu düşünülebilir. Pek çok defâ da böyle düşünülmüştür.
Modern dünyâda devlet, bizatihî siyâsetin en katı hâlini ifâde eder. Merkantilizm, mutlakçı modern monarşiler, aydın despotizmi, ya da Şerif Mardin'in tercihi ile kameralizm, modern devlet denildiğinde süreci derinliğine görmemizi sağlayan kavramlardır. Modern devlet, Machiavelli ve Hobbes'un siyâsal bir doktrin hâline getirdiği J.Bodin gibi hukukçuların işlediği sert bir târih dokusudur. Modern devlet, kadim hikmet-i hükûmet düşüncesini, realpolitik, machtpolitik gibi keskin siyâsal yönlendiricilerle yeniden yorumlamıştır. Moralpolitik(ahlâkî siyâset) endişeleri dışarıda bırakır. A.J.Richelieu, J.Mazarin, T. Cromwell, O. Bismarck, gibi acımasız siyâsetçileri siyâsal târihin kült isimleri hâline getirir. Britanya târihinde VII. ve VIII. Henry; Fransa'da ise özellikle XIV.Louis dönemleri, modern devletin şâhikasına çıktığı dönemler olarak bilinir.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanSeyfiOgun/buharlasan-siy%C3%A2setin-izinde/50712































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.