Dünyâda siyâsal târihin dönemleştirilmesi çoğu defa kişilere göndermede bulunarak yapılır. Durumun Türkiye'de özellikle böyle olduğunu düşünüyorum. Meselâ hiç kimse kolay kolay 1950-1960 dönemi olarak ifade etmiyor bu dönemi. Sözkonusu on yıl, ağırlıklı ve yaygın bir şekilde 'Menderes Dönemi' olarak tanımlanıyor; tıpkı 1938-1950 arasının 'İnönü Dönemi' olarak anılması gibi.
Aslında bu, saltanat döneminden kalma bir alışkanlık olsa gerekir. Kadim dünyâ düşünüldüğünde dönemleştirmeleri, krallar, imparatorlar ya da sultanların isimleri ile yapmayı anlamak nispeten kolay olsa gerekir. Çünkü teb'a, ya da daha tekil düzeyde söyleyelim, kulların siyâsal bir özne olması zâten kabul gören bir durum değildir. Yegâne siyâsal özne devlet ve devletlilerdir. Hanedanlar devlet ile birlikte anıldığı için, dönemleştirmeleri onların isimleri üzerinden yapmak tutarsız değildir: II.Filip, Kraliçe Elizabeth, Kanûni Sultan Süleyman dönemi gibi...
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/SuleymanSeyfiOgun/fantastik-bir-ulkede-yasananlar/50354































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.