İlk 75 şehir arasında kara Avrupası'ndan sadece İstanbul, Ankara, Moskova ve Almanya'daki sanayi bölgesi Rhine -Ruhr bulunuyor. İlk 75 dinamik şehir sıralamasında 2025'te ABD'den 13 şehir, Çin'den de 29 şehir yer alıyor.
Durumu özetlersek, gelişmekte olan ülkeler 2025'te hem üretimleriyle hem de şehirleriyle artık dünyada önemli bir yer işgal edecekler. Çin'in nüfusunun 2010'da yüzde 48'i şehirlerde yaşarken, 2025'te yüzde 64'ü şehirlerde yaşayacak. Ve Çin'de 221 şehrin her birinin nüfusu bir milyonu geçecek. Dolayısıyla artan şehirli nüfusun otomobil talebi nedeniyle dünyanın en büyük otomobil piyasası Çin olacak. Çin'de 2030'da petrol talebi de bugünün üç katına çıkacak.
Anlayacağınız artık önümüzde farklı bir dünya var. Ve "dünyada ekonomik kriz var, fırtına var" diyerek Türkiye'de toplumu ve yöneticileri korkutmaya çalışanlara kulak asmamak gerekiyor.
Evet, dünyada bir kriz var ama bir kez daha söyleyelim, bu gelişmekte olan ülkelerin krizi değil. Bu kriz, zengin ülkelerin bunalımı. Zaten bugünle veya gelecekle ilgili her araştırma bunu ortaya koyuyor.
Artık gelişmekte olan ülkeler eskisi gibi gelişmiş ülkelerin arkasından sürüklenmiyorlar. Farklı bir yola girdiler. Üretimlerini çoğaltıyorlar ve refahlarını hızla artırıyorlar. Eksen kaymasından bahsedenlere, kriz var diye bağıranlara duyurulur.
26.09.2012 Sabah































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.