İstisna getirilecek, "terör, darbe, örgütlü uyuşturucu..." suçlarında savcıların izinsiz dava açabileceği belirtilecek! Yani, görülmekte olan davalar için izin gerekmeyecek.
Görülüyor ki, radikal bir değişiklik olmayacak. Aynı mahkemeler bu defa CMK'ya göre değil, MTY'ye göre 'özel' bazı yetkiler kullanacaklar. Biraz kapsamı, biraz da yetkileri daraltılmış olacak.
Eyvah bu suçlar takipsiz kalacak diye telaşlanmak için de, bu mahkemelerden kurtulacağız diye sevinmek de gereksiz gözüküyor.
Tutuklama sorunu
ÖYM'lerin en çok tepki çeken yönü, ölçüsüz tutuklamalardır. Sabaha karşı baskınlar, sansasyonel ev aramaları toplumdan gelen eleştirilerle sona ermiş gözüküyor ama tutuklama ve uzun süreli tutukluluk sıkıntısı aynen devam ediyor.
Mahkemeler 'anlayışlı' bakarlarsa, öngörülen yasa değişikliğinde kendilerine üç mesaj var:
- Biri, soruşturma aşamasında tutuklama, yakalama, arama, teknik gibi konulara, işi bu olan "özgürlük hakimleri"nin bakacak olmasıdır.
- Diğeri, Üçüncü Yargı Paketi'nde tutuklama sebeplerinin soyut kanuni klişeleri sayarak değil, somut olguları yazarak belirtilmesi hükmü getirilmektedir.
- Üçüncüsü, aynı pakette, tutuklu sanığı serbest bırakarak "adli kontrol" uygulaması imkânı getiriliyor.
Bu düzenlemelerde yasakoyucu, mahkemelere "Tutuklamalarda özgürlüklere özen göstermiyorsunuz" mesajını vermektedir. Mahkemeler yasakoyucunun bu mesajını ve kamu vicdanındaki huzursuzluğu dikkate alarak artık 'tutuklamacı' tavırlarını gözden geçirmelidir. Kaçmayacağı belli, toplanmış delilleri karartamayacak, elebaşı olmayan, silahsız, bombasız insanları yıllarca tutuklu bulundurmanın anlamı yok.
Aceleye getirilmesin
Üçüncü Yargı Paketi aylarca müzakere edilerek olgunlaştı. ÖYM'lerin düzenlenmesinde ise tuhaf bir acelecilik görülüyor.
"Bu mahkemeleri kapatalım" demek kolay ama bunun uygulamada yeni görevlendirilecek mahkemeler arasında yetki kargaşasına, davaların yeniden yıllarca uzamasına yol açacağı, son bir iki gün içindeki tartışmalarda görüldü...
Bu mahkemelerin bakacağı davaları yeni kurulacak istinaf mahkemelerine verme fikri önce cazip görüldü, fakat bunun hem eşitlik hem ihtisas ilkesine aykırı olacağı yine son bir iki gün içindeki tartışmalarda fark edildi.
Ayrıntıya girmiyorum, bu kadar kritik ve karmaşık konularda aceleyle kanun yapmak, giderilmek istenen sakıncalardan daha büyük sakıncalara yol açabilir.
Yarın Üçüncü Paket yasalaşsın. ÖYM konusunda aceleye gerek yok. Sadece politikacıların görüş bildirmesi yetmez. Kamuoyunda tartışılsın, baroların, yargıçların, hukuk camiasının görüşü alınsın.
30.06.2012 Milliyet































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.