• İstanbul 20 °C
  • Ankara 24 °C

Tarih Ne İşe Yarar?

Tarih Ne İşe Yarar?
Toplumumuzda tarih ile alakalı uzman olsun ya da olmasın herkesin söyleyecek bir sözü mutlaka vardır.

Tarih ile hiç alakası olmayan kişiler dahi söz konusu tarih olduğu zaman kırk yıllık profesörlere taş çıkaracak nitelikte olurlar. Bu da gösteriyor ki toplumumuzun tarihe olan ilgisi oldukça fazla ama bu ilgi temeli çürük bir binaya benzemektedir. İşte bu temelin güçlendirme projesi de Ahmet Şimşek'e ait olan "Tarih Ne İşe Yarar?" adlı eserdir. Eserin dili oldukça sade olup, soru-cevap şeklinde olması kitaba sohbet havası katmaktadır. Özellikle eserde verilen örnekler ve aktarılan konular okuyucuları gündelik yaşamdan koparmamakta aksine yaşanan olaylara farklı bakış açısı ile bakmalarını sağlamaktadır.

Eser, giriş bölümü hariç iki ana bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, Tarih Aslında Nedir? Sorusu ile başlayarak altından farklı birçok soruya cevap verilmektedir. İkinci bölüm ise Tarih Bir İşe Yarar mı? Sorusu ile başlayarak ilk bölümde olduğu gibi farklı sorulara cevaplar verilmektedir.

İlk bölümü biraz açacak olursak; burada tarihin konu alanı, tarihin kapsamının ne olduğu ve tarihin tanımı okuyucuya aktarılmaya çalışılmıştır. Bu bölümde birçok farklı başlık olsa da daha önemli gördüğüm iki soru bulunmaktadır. Bunlar Nesnel Tarih de Ne Demek? ve Benden Tarihçi Olur mu? sorularıdır. Çünkü bu sorular özellikle tarih ve sosyal bilimler alanında ilerlemek isteyenler için büyük önem arz etmektedir. İlk sorusu ile yazar aslında bir tarihçinin nasıl olması gerektiğini anlatmaktadır. Yazara göre, tarihçi en başta cesur olmalı, inceleme yaptığı toplumun zihniyetini kavramalı, empati yapabilmeli ve eleştirel bir bakış açısına sahip olmalıdır. Yine yazara göre tarihçi, olgulara mutlak anlamda mümkün olmasa da olgular üstü bir konumdan bakmaya çalışmalıdır. İçinde yaşadığı topluma ait olan kültürün, ekonomik koşulların, ideolojik ve siyasi tercihlerin kendisini etkilemesine karşı boyun eğmemelidir. Nesnel tarih de ne demek? Sorusunun cevabı olarak yazar; belgelerin güvenilirliği, tarihçi ve tarih kitaplarının taraf tutması ve tarih ideolojiyi aşabilir mi? Gibi konuları ele almıştır. Yazar, tarihçilerin bu kaçınılmaz yanlılığını bir özdeyişe şöyle ifade eder; "insan, yaşanan tarih ölçüsünde değil, insan ölçüsünde tarih yazabilir." Ama bu sorun, tamamen yanlı, gerçekten uzak ve işe yaramaz olduğu anlamına gelmediğini de ifade etmektedir. Belgelerin güvenilirliği noktasında ise yazarın özellikle şu tespiti oldukça önemlidir. "İstanbul'un 29 Mayıs 1453'te Sultan II. Mehmet komutasında ki Osmanlı ordusu tarafından ele geçirildiği bilgisi herkesçe kabul edilebilecek, tarihsel bir olgu hakkında nesnel bir tespittir ancak II. Mehmet'in İstanbul'a hakim oluşu Türk tarihçilerine göre fetih, batılı tarihçilere göre ise istiladır. Yazarın bu ifadeleri bize gösteriyor ki belgeler dahi olaya hangi taraftan baktığımıza göre şekillenmektedir.

Devamı:https://www.kitaphaber.com.tr/tarih-ne-ise-yarar-k4935.html

Bu haber toplam 345 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim