• İstanbul 15 °C
  • Ankara 9 °C
  • İzmir 18 °C
  • Konya 12 °C
  • Sakarya 14 °C
  • Şanlıurfa 19 °C
  • Trabzon 14 °C
  • Gaziantep 14 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 15 °C

Tarık Buğra’nın şehadet parmakları…

Tarık Buğra’nın şehadet parmakları…
"Tarık Buğra ülkesinin 100 yıllık tarihine şahitlik etti… Buna şehadet parmakları şahittir… " Abdullah Harmancı Dünyabizim için yazdı.

1980’lerde çocuktum. Televizyonda tek kanal vardı. TRT, Tarık Buğra ismine önem veriyordu. Birçok romanı dizi oldu. O zamanlar diziler birkaç bölüm çekiliyordu. Şimdi düşünemeyeceğimiz kadar serbest davranılıyor edebi eser uyarlamalarında. Aslında şimdikilere uyarlama demek doğru olmaz. O eserden hareketle bir senaryo yazılıyor. Eserin halk nezdindeki değeri seyirci ilgisine ve paraya dönüştürülüyor. Her neyse. Edebiyata meraklı bir çocuk ve sonrasında genç için, artık Tarık Buğra’nın bir rol model olmaması mümkün değildi. Gazeteyi açıyorsunuz Tarık Buğra yazıyor. Televizyonda onun romanları film yapılıyor. Ders kitabınızı açıyorsunuz bir Tarık Buğra öyküsüyle karşılaşıyorsunuz. Bütün bunlar beni tetikledi. Soluğu Konya İl Halk Kütüphanesi’nde aldım. Her hafta bir Tarık Buğra kitabı bitiriyorum. Öykülerine bayıldım. Yeniden yeniden okuyorum. İç dünyamda Tarık Buğra diye bir isim büyüdükçe büyüyor. Derken efendim, 1994 senesinin Şubat ayında akşam haberlerini izliyorduk. Şeker’deki evimizde. Tarık Buğra’nın vefat haberini aldık. Muhtemelen 25 Şubat 1994 günü akşamı. Bu ölüm haberi ânı’nı hiç unutmuyorum.

İşte bu günlerde, oturdum bir yazı yazdım. Hem de kasası olmayan, iskeleti çıkmış bir daktilo ile. “Tarık Buğra’sız Bir Sabah”. Tarık Buğra elli sene boyunca neredeyse her gün hiç durmadan daktilosu ile yazmıştı. 28 Kasım 1993 tarihine kadar… Bu tarih, Türkiye gazetesindeki köşesine yazdığı son yazının tarihidir. Bu tarihte, sanırım, Buğra’nın daktilosu ses çıkarmayı bıraktı. Ama lütfen dikkat ediniz. Üst üste yığılan domino taşları gibi, bu bırakış, bir başlayışı tetikledi. Sadece iki ay sonra, başka bir şehirde, başka bir daktilo çat çat çat çatırdamaya başladı. Tarık Buğra görevini tamamlamıştı. Yazımı Türk Edebiyatı dergisine gönderdim ve bu yazı Nisan 1994 tarihli dergide çıktı. Bu çıkış, benim hayatımda, ulusal düzeyde neşr olunan ilk yazımdı. Bir bitiş bir başlayış… derken bunu kast ediyorum.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/kitap/tarik-bugranin-sehadet-parmaklari-h31756.html

Bu haber toplam 481 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim