Bu sanatları öğrenmek için çok kitap okumak gerek
Cahide Keskiner, tezhip ve minyatür sanatında ilk önceliğinin, tanımak daha sonra da tanıtmak olduğunu belirterek, bu sanatı öğrenmenin en önemli ayrıntısının bu sanatlarla ve tarihle ilgili çok kitap okumak olduğunu dile getirdi. Bu sanatların bugün çok iyi durumda olduğunu, 58 sene öncesine oranla çok talebenin yetiştiğini, ders verenlerin, nakkaşhanelerin çoğaldığını ifade eden Keskiner; "O zaman bir tek Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nde vardı bu sanatlarımız. 1958'de Türk Tezyinatı Bölümü kaldırıldı. Sonra 1970'lerde tekrar açıldı. Üniversite olduğu zaman tekrar ele alındı. 1978 yılına kadar hep böyle savaş vererek geldik. 1978 döneminde tekrar bir canlanma oldu" diye konuştu.
Çok güzel tezhip yapıyorlar ama gramersiz
Bugün çok güzel nakkaşhanelerin açıldığını, vakıflara bağlı eğitim çalışmaları yapıldığını, derneklerin olduğunu ve bu sanatın çok ileri bir noktaya geldiğini vurgulayan Keskiner, ancak araştırmaya yönelik çalışmaların yapılmadığını kaydetti. Keskiner, şunları söyledi: "Araştırmaya dönük çalışma zaman ister ve görünmez kolay kolay. Belki 10 yılınızı verirsiniz, 20 yılınızı verirsiniz, 20 seneden sonra çıkar ancak o araştırmanın neticesi.
Ona sabrı yok gençlerin. Kuşaktan kuşağa, elden ele alıyorlar, olduğu gibi alıyorlar. Yeni yorumlara gitmiyorlar. Bu ileride yozlaşmaya neden olabilir. Mesela arkadaşlar çok güzel tezhip yapıyorlar, çok güzel ince fırçalarla yapılmış ama ana temasına bakıyorsunuz gramersiz. Yani grameri olmayan bir yazı stiline dönüşebilir. Aslında bizim araştırma özrümüz var. Birçok kitap var ama okumuyorlar, sadece resimlerine bakıyorlar. Biz de okuma özürlülüğü var. Hâlbuki okumak bunun başındadır. Ancak o zaman, birbiriyle kıyas yapabilirsiniz.''
Yaşaması için yeni bir tarzın çıkması lazım
Cahide Keskiner, bu sanatların gönül vermiş kişilerin eğilimleri doğrultusunda ilerleyebileceğini belirterek; "Bakın bu sanatlarda bir 20. yüzyıl ekolü yok, tarzı yok. Geriye dönük baktığınız zaman hep yeni buluşlar, çıkışlar var. Yeni motifler var. 21. yüzyılda çıkmadı. Yaşaması için muhakkak ki bu yüzyıllarda yeni atılım, yeni bir motif, yeni bir düzenleme, yeni bir tarzın çıkması lazım" dedi. Bugüne kadar 3 kuşak öğrenci yetiştirdiğini, binin üzerinde eser verdiğini, 300'ün üzerinde sergi açtığını ve 38 ödül aldığını dile getiren Keskiner; "80 yaşındayım. 58 yıldır bu sanatlarla ilgilenmekten çok mutluyum. Çünkü bir amacınız var.
Amacınız şahsi olmuyor, topluma yararlı oluyor. Gelecek kuşaklara yardımı oluyor. Amacınız kendi kültürünüzü tanıtmak. Onun için hem huzur duyuyorsunuz hem de amacınızın değerli bir amaç olduğunun farkına varıyorsunuz. Bir kere kendi kültürünüzü yürütüyorsunuz. O çok önemli" şeklinde konuştu. Keskiner, bugüne kadar yetiştirdiği öğrencilerine de bu bilinci aşılamaya çalıştığını kaydederek; "Genç kuşaklara tavsiye olarak okumayı, araştırmayı bırakmasınlar demek istiyorum. Yalnız uygulamada kalmasınlar. Yeni bir şeyler çıkartmaya çalışsınlar. Bir de danışmaktan çekinmesinler" dedi.
15.11.2011 Milli Gazete






























Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.