Bu dünyaya adeta milletlerine hizmet etmek için gelmişçesine ömürlerini fedakârâne bir şekilde harcarlar. Bu şahsiyetler, arkalarında onları hayırla yâd ettirecek ve iyilik defterlerini kapattırmayacak eserler bırakıp giderler. İlhan Ayverdi Hanımefendi de böyle bir şahsiyettir. Türkoloji’ye ömrünü veren bir araştırmacıdır.
İlhan Hanım, esere dair kendisi hakkında şöyle diyordu: “Bu sözlüğe ne kadar çileli, ne derece zor bir iş olduğunu bilmeden otuz sene kadar önce başlamıştı. Bu çetinden çetin işe dilimizin maruz kaldığı içler acısı maceraya karşı elini kolunu bağlayarak oturulamayacağı için kalkışmış ve kendimizi birden bire omuzlarımızı çatırdatacak bir yükün altında buluvermiştik.” Evet, belki çoğumuz o yaşlarda dünyalık işlerle meşgul olarak keyfimize bakıyoruz. Ancak üzerinde büyük sorumluluk hisseden İlhan Hanım, bir ömür vereceği işe başlıyordu.
Eser hakkında Ergun Göze’nin ifadeleri bu işin ne derece mühim olduğunu gösteriyor: "Şu an elimizde 34 yıl süren bir alın teri ve göz nuruyla hazırlanmış, rahatlıkla iftihar edebileceğimiz altın kıymetinde bir sözlüğümüz var! Milletimizin minnet ve şükran borçlu olduğu çok muhterem İlhan Ayverdi Hanımefendi''nin gerçek mânâda bir ‘ömür verdiği’ üzerinde kuyumcu titizliğiyle çalıştığı ‘Misalli Büyük Türkçe Sözlük'ün, yani Kubbealtı Lugatı’nın yayınlanmasıyla Türkçenin engin ufukları açılmış bulunuyor."
Devamı: https://www.dunyabizim.com/portre/turkceye-vakfedilen-bir-omur-ilhan-ayverdi-h44646.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.