KÜTÜPHANELER ESNAF İÇİN HAZIRLANIYOR
Esnafı kitapla buluşturmak amacıyla bir proje hazırladıklarını ifade eden Onur Bilge Kula, esnafın geçim kaynağı olan konularda daha da bilgilenmesini amaçladıklarını belirtti. Kula, bu çalışmayla ilgili şu bilgileri verdi:
"Antalya'da turizm çok büyük bir geçim kaynağı. Dolayısıyla da esnafı, çalışan insanı, geçimini bundan kazanan insanları alanı hakkındaki kitaplarla buluşturmak istiyoruz. Hem de onların meslek içi eğitimlerinin yapıldığı yerin kütüphaneler olmasını sağlamak istiyoruz. 'Biz çok güzel kitaplar aldık, mekânlarımızı güzelleştiriyoruz, hazırız, gelin kitap ödünç alın' demekten ziyade -bunun da elbette çekiciliği var- insanların geçimlerini kazanmak için yaptıkları işlerle ilgili koleksiyonlar oluşturmayı düşünüyoruz. Meslek içi eğitim kursu açmaya da başlayacağız kütüphanelerimizde. Belli bölgelere göre yapacağız bunu. Diyelim ki Konya'da gereksinmeler neyse, demografik ve sosyolojik gerçeklere göre onu yapacağız.
Antalya'ya ben gittim geldim, arkadaşlarımızı da gönderiyorum, turizm konulu bir koleksiyon koyacağız orada. Meslek birlikleriyle işbirliği yaparak ilgi duyanlara halk kütüphanesinde hem kaynaktan yararlanmalarını, hem de elektronik ortamda istedikleri kaynağa ulaşmalarını, hem de pratik kurslar görmesini sağlayacağız. Böylece kütüphanelerin halkın kendi işinde gücünde olan insanın kendi yeterliliğini mesleki bilgisini geliştirmesi için ilk akla gelen mekânlar olması için çalışıyoruz" dedi.
EN FAZLA OKUNAN KİTAP TÜRÜ EDEBİYAT
Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Türkiye Okuma Haritası hazırlandığını anımsatan Onur Bilge Kula, bu çalışmanın bir ilk olmasının yanında bölgelere göre okuma alışkanlıklarını da ortaya koyduğunu ifade etti. Türkiye'de en fazla okunan kitap türünün edebiyat olduğunu aktaran Kula; "En fazla okunan kitap türü edebiyat. Edebiyat içerisinde de çevirinin payı da epey yüksek. Her 100 okuyucudan 25'i çeviri kitap okuyor" dedi. Bunun dünyaya açılma yönünden çok önemli olduğunu vurgulayan Kula; "Bunu ABD ve İngiltere ile karşılaştırdığınız zaman Türkiye en az 10 kat daha yüksektir çeviri kitap okuma oranı bakımından. Tabii İngilizce bütün dillerine çevriliyor denilebilir ama ne olursa olsun son çözümlemede başkaya açılmak çok önemli. Farklıya açılmak çok önemli. Türk okuru buna açık" sözleriyle Türk okurunun çeviri edebiyata yönelimini anlattı. Kula, Türk okurunun "yazar bağımlısı" olmadığını da dile getirerek; "Dolayısıyla manipülatif etkilere çok açık değil Türk okuru.
Bunlar çok önemli göstergeler. Yani kitapla ilgili Türk okuru az okuyor gibi açıklama yapmak yerine bu verileri göz önüne almak lazım. Dolayısıyla da gerçekten toplumumuz elbette bu durumdan iki kat ileriye, beş kat ileriye gitmek arzumuzdur. Ama durumumuzu iyi saptamamız lazım" diye konuştu. Türkiye'de kadın ve erkek okurun yönelimlerini de aktaran Kula, araştırmaya ilişkin; "Kadın ve erkek eşit düzeyde okuyor Türkiye'de. Yani erkekler fazla okuyor gibi bir şey yok. Eşit düzeyde okuyorlar. Bölgelere göre tabii farklılık var okuma oranlarında. Erzurum, Erzincan illeri en fazla kitap okuyan iller olarak ortaya çıkıyor. Sorsanız Batı illeri, gelir düzeyi yüksek iller akla gelir. Ama öyle değil. Türkiye'de kendi içinde çok hareketli, gelişime açık, arayışı yüksek bir toplumsal dinamizm var" dedi.
İNTERNET KİTAPLARI HENÜZ YAYGINLAŞMADI
Türkiye'de dergilerin sayısındaki artışın da dikkat çekici olduğunu belirten Kula, dergiciliğin çok zahmetli ve zorluklarla giden bir iş olduğunu, ancak dergilerin sayısının 500'e ulaşmasının da sevindirici olduğunu belirtti. Edebiyat dergilerini de yakından izlediklerini ve kütüphanelerin ihtiyaçlarına göre süreli yayınları takip ederek aldıklarını ve okurla buluşturduklarını ifade eden Kula; "Biz de Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak 300'e yakın süreli yayın alıyoruz.
Onları kütüphanelerimizin büyüklüklerine ve ihtiyaçlarına göre dağıtıyoruz. Türkiye'de hem edebiyat üretimi, hem de edebiyat dergiciliği dünya standartlarında" dedi. Türkiye'de internet kullanımının yaygınlaştığını anımsatan Kula; "Ama internet kullanımının yaygınlaşması, elektronik anlamda kitap okunması anlamını taşımaz. Bunu ayırmak lazım. İnsanlar günde 6 saat internet başında duruyorlar. Ama elektronik anlamda bir kitabı alıp okuyor mu? O henüz çok düşük. Ayrıca biz yönetmelik değişikliği de yaptık. Elektronik ortamda üretilmiş kitap türü materyalleri de kütüphanelerimize satın alabiliriz. Bu hazırlığı da yaptık" diye konuştu.
27.03.2012 Milli Gazete
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.