• İstanbul 12 °C
  • Ankara 12 °C

Üç Farklı Zaman Anlayışı İçerisinde Zamanın Kokusunu Almak

Üç Farklı Zaman Anlayışı İçerisinde Zamanın Kokusunu Almak
Zamanında ölmeyi beceremeyen kişi, uygunsuz zamanda yok olmak zorundadır. (s-11)

Giriş

Herkes günümüzde zamanın hızlandığından, günlerin ayları, ayların yılları hızla kovalayıp geçtiğinden bahsediyor. Hâlbuki Güney Koreli Filozof Byung Chul Han böyle düşünmüyor. Ona göre bir zaman hızlanmasıyla değil tam anlamıyla bir zaman kriziyle (diskroni) karşı karşıyayız. Zamanın krizi hızlanma değil, zamanın atomlaşması, birbirinden kopuk noktalara ayrılması, bir süremden ve anlatıdan uzaklaşmasıdır. Bir başlangıcı ve bitişi, takip ettiği bir istikameti olmayan, hiçbir zaman tamamlanmayan ve sürekli parçalı ve bütünlükten yoksun bir zamanın yaşandığı dünyayla karşı karşıyayız. Byung Chul Han buna noktasal zaman adını veriyor.

Üç Farklı Zaman Anlayışı

Peki, nasıl oldu da insanlık böyle bir zaman kriziyle karşı karşıya kaldı? Bu durumu anlamak için Byung Chul Han'ın üzerinde durduğu üç farklı zaman anlayışını karşılaştırmamız gerekiyor. Han, insanlığın yaşadığı üç farklı zaman anlayışını şu şekilde sınıflandırır: 1. Mitolojik Zaman 2. Tarihsel Zaman 3.Noktasal Zaman.

Mitolojik Zaman: İnsanlığın tarih öncesi çağlarda yaşadığı mitik zamanı anlatır. Mitik ya da mitolojik zaman döngüsel bir zamandır. Tanrı zamanın efendisidir. Tanrı zamanı dengeleyen unsurdur. Süremi olan, sonsuz bir şimdiyi sağlar. Mitolojik zamanda anlatısal bir gerilim vardır. Tanrı insana bir anlatı sağlar, onu çepeçevre kuşatır. İnsan bu anlatı sayesinde hayatına bir anlam katar. O yüzden zamanın geçişi ve ölüm insan için çok da korkunç değildir. Hayat döngüsel bir şekilde kendini yenileyecektir.

Tarihsel Zaman: Aydınlanmayla beraber mitolojik zaman yerini tarihsel zamana bırakır. Artık Tanrı zamanın efendisi değildir. İnsandır tarihin efendisi artık. Tarihsel zaman, eskatolojik (döngüsel) zamandan farklı olarak, belli bir hedefe doğru, düz bir hat şeklinde ilerleyen doğrusal bir zamandır. İnsan Aydınlanmayla beraber Tanrı'nın yerine kendisini koyarak zaman anlayışında devrim yapmıştır. O, aklı ve özgürlüğü sayesinde terakki ve ilerleme sağlayacaktır: ''Tarihi canlandıran şey özgürlük fikridir, "insan aklının ilerlemesi" fikridir. Zamanın öznesi artık düzen veren bir Tanrı değil kendini geleceğe yönelerek tasarlayan insandır.''( S- 26)

Noktasal Zaman: Bu zaman diliminde ise Tanrı'nın yerini alan, akıllı ve özgür bir varlık olarak kabul edilen insan da ortadan kalkmıştır. Büyük anlatılar iflas etmiş, tarihin sonu gelmiştir. Artık noktasal, süremsiz ve enformasyonun ağır bastığı bir zaman hüküm sürmektedir. Ama bu zaman amaçtan yoksun ve merkezsizdir, dolayısıyla anlamsızdır: ''Mitolojik zaman bir tablo gibi kendi içinde dinlenir. Tarihsel zaman ise, bir hedefe doğru ilerleyen veya atılan bir hat biçimindedir. Bu hat anlatısını veya teleolojik gerilimini yitirdiğinde, amaçsızca vınlayıp duran noktalar halinde çözülür. Tarihin sonu, zamanı atomlaştırarak noktasal zamana dönüştürür. (S-27-28)

Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/uc-farkli-zaman-anlayisi-icerisinde-zamanin-kokusunu-almak-k5297.html

Bu haber toplam 224 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim