• İstanbul 17 °C
  • Ankara 16 °C

Ukrayna işgalinin marşı: Tırım tırım yaptırım!

D. Mehmet DOĞAN

Gelmekte olan krizi saniye saniye haber veren ihtiyar dünyanın erken uyarıcı gücü ABD şu sıralar Rusya’yı durdurmak için en ağır silahını kullanıyor: Yaptırım! 2. Dünya Savaşı sonunda Hiroşima’ya attıkları atom, yaptırımın yanında çocuk oyuncağı kalır!

Olup bitenlere bakarak Sovyet sisteminin çöküşünü Rusya’nın stratejik bir hamlesi olarak görebiliriz. Tıpkı glastnost ve prestroyka gibi! Yani “açıklık” ve “yeniden yapılanma”. Şu sıralar bizi glastnost fazla ilgilendirmiyor, fakat “yeniden yapılanma” devam ediyor!

Komünist ihtilalinin Rusya gibi bir ülkede ortaya çıkması teoriyi yanlışlamanın apaçık bir örneği. Komünist ihtilalin kapitalizmde ilerlemiş, işçi sınıfının çoğunlukta olduğu bir ülkede patlak vermesi gerekmez miydi? İşçilerin patronlara karşı devrimci tepkisi neden bu ülkelerde ihtilale kadar gitmedi, buna mukabil Rus Çarlığı gibi işçi sınıfından çok köylü ağırlıklı bir ülkede komünist ihtilali oldu?

Komünist ihtilalin öncülerinin sürgünde oldukları ülkeden Rusya’ya dönmeleri “mühürlü tren” mecazı ile ifade edilir. Rus ihtilaline öncülük edecek Lenin ve öncü kadro İsviçre’de sürgün hayatı yaşarken, özel olarak izin verilmiş bir trenle yola çıkarılır. Tren, Rusya ile savaş halinde olan Almanya’dan geçecektir. Trenin, diplomatik olarak dokunulmazlığı vardır ve yolcularının Almanya’da, kontrolü, inmesi sözkonusu değildir. Almanya’dan sonra İsveç, vea Finlandiya’ya üzerinden kafile Petersburg’a ulaşır…

Rusya’da 1917 şubat ihtilali olmuştur, bu Alman İmparatorluğu’nun askerlerini Rusya’dan batıya çekerek hezimete giden savaşı lehe çevirme fırsatı olabilir. Aynı zamanda ihtilali lehlerine çevirmek isteyen Rus devrimcileri için de bir fırsattır bu. Almanya ile temasa geçilir. Bu temasın sonuca ulaşmasında bizim Türk Yurdu yazarı iktisatçı Parvus Efendi olarak tanıdığımız Aleksandr Parvus’un rolü vardır. Bolşeviklere mali yardım yapan Parvus’un Alman İmparatorluğu’nun ajanı olduğu iddia edilir!

Lenin’in ve ihtilalci kadronun dönüşü ihtilalin yönünü değiştirir, Bolşevikler Ekim Devrimi ile iktidarı ele geçirir... Rusya’da ihtilal patladığında Çarlık Rusyası güçlü dönemini yaşamaktadır. 19. Yüzyılda Rus çarlığı bir taraftan yayılmaya devam etmiş, öte yandan iktisadi ve sınai açıdan gelişmiştir. Rusya’yı boydan boya kat eden dünyanın en uzun demiryolu hattı Sibirya demiryolu yapılmış, Okyanusa kadar ulaşım sağlanmıştır.

Çarlığın yıkılması ile ortaya çıkan Sovyetler Birliği büyük bir dünya gücü olarak dünya sisteminde iki bloklu çatışmalı bir yapı meydana gelmesine hizmet etmiştir. Doğu-batı, komünist-kapitalist çatışması 1990’lara kadar belirleyici olmuştur.

Şöyle düşünülebilir: Çok milletli Sovyet sistemi Rusya’nın çıkarlarından fedakârlık gerektirmiştir. Sovyetler Birliği’nin dağılması Rus aklının bir çözümü olarak görülebilir aynı zamanda. Üzerinden enternasyonalist yükü atan Ruslar, kısa bir bocalama devresinden sonra istikrarı sağlamış ve eski nüfuz alanını doldurmaya başlamıştır. Bunun Kafkaslarda Çeçenlerin ezilmesi ile başladığını ve onu Kırım’ın ilhakı ve Gürcistan’ın bir bölümünün kontrol altına alınmasının takip ettiğini hatırlayalım.

Bütün bunlar olurken batı dünyasının, NATO’nun silahı aynı olmuştur: Yaptırım! Rus yayılışının yaptırımlarla durdurulamıyacağını Batı dünyası tahmin etmekten aciz midir? Elbette değildir! Son Ukrayna olaylarına bakarak Batı âlemi ile Rusya arasında derinlerde işleyen gizli bir ittifakın olduğunu düşünmek mümkündür. “Siz yapacağınızı yapın, biz de size yaptırım uygulayalım!”

ABD’nin asıl hesaplaşmanın Çin’le olacağı hesabıyla Rusya’yı engelleme hususunda ayak sürçtüğünü düşünebiliriz.

Karabağ’dan Ermenilerin çıkarılması bizi sevindirdi. Fakat bunun Rusya kontrolü altında gerçekleştiğini unutmayalım. Bu Rusların bölgede askeri gücünü konuşlandırmasına vesile oldu.

Rus askerleri eski Sovyet sınırlarında kendini gösteriyor. Yine Kazakistan’da patlak veren hadiseler ve bunun sonucunda Rus askerlerinin bu ülkeye gönderilmesi, sürecin bir parçası olarak görülebilir.

Rusya’nın Ukrayna’da gücünü isbat ettikten sonra Kafkaslara, Türkistan’a yönelmeyeceği söylenebilir mi? 

Topun ağzında Gürcistan ve Azerbaycan var!

Rus-Amerikan mühürlü ittifakının sihirli kelimesi “yaptırım”ı önümüzdeki dönemde de duymaya devam edeceğiz!

Bu yazı toplam 239 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim