• İstanbul 13 °C
  • Ankara 14 °C

Üstâda Mersiye

Üstâda Mersiye

Ramazan gününde terk-i diyar eylemek güzeldir üstâd

Güzeldir bir yörük oyasına eser düşerek gitmek

Ihlamurlar altında Necati ve Fahri beklerken seni

Güzeldir şimdi Üsküp’te bir Rumeli Türküsüyle uğurlanmak.

 

Ölmek güzeldir üstad, güzeldir ölmek oruç kokusuyla ağızlarda

Geriye

Sultan Murad Türbesi’ne çektirilmiş bir fotoğraf bıraktıysan yadigâr

Bir ömre değerdir şimdi Kosova ovasına yakışan.

 

Yörük köylerinde Türkçe düşer iftar sofralarına

Ve bir gelin iki kelime senden takar çeyiz oyalarına

Efe duruşunda şimdi yörük delikanlıları aziz hatırana

Ve Selanik’ten sarı saçlı bir oğlan koşar durur ebediyete varışına,

Kumrovecli bir çocuğun yeniden Türkçe nidâsısın düşüncelerine tercüman

Gökyüzünden yer yüzüne inen bütün yıldızları Turan’ındır her anın

Yedi yüz yılın tarihi gül serer ebediyete yol alışına bu akşam bir canın.

 

Ramazan gününde terk-i diyar eylemek güzeldir üstâd

Terk-i diyar eylerken peşinden kelâm düşen birilerini geriye bırakmak nicedir

Şiirlerin artık yanlız değil, onlar al beyaz çocukların yanaklarındadır

Yıkılsa da Radoviş’te Rumeli’nin bir temel taşı

Kızıl kına rengisin artık sen anaların avuçlarında yerine konmaz izin

Tutsun göçtü koca Balkan yörüğün yasını Melami dervişleri çilede susun

İlahi zikreylesin peşinden romanını bitirdi İlhami Emin bugün.

 

Velhasıl bir bahar akşamı terk-i diyar eylemek güzeldir üstâd, zemzemi

Yeşiller tazeyse, açmışsa arguvanlar, yaprağa yeniden durduysa Gülçınar neferi

Git!

Bizim buralarda çirkeflere rağmen hâlâ biraz umudumuz var

Hep varsın, Fatihan’ın aziz hatırası var, içinden akan Manastır türküleri yankılansın

Demedim mi sana üstâd, demedim mi kalktı bak sana bütün sınırları şu an kâinatın

Elinde soğan görmez misin seni bekler şimdi o güzel yakışıklı oğlanın

Koş üstâd koş ölmek güzeldir baharda her an

Savaşacağız biz merak etme son yörük olarak kalsak da.

 

Kocacık’ta o ev bizimdir, Aliş’indir, kaşları kare, kırmızı gülünde alı var

Ohrid’ten, Kalkandelen’den çınarlar Prizren çınarına dal sarar

Hâlâ biraz umut var, git dönmeden geri, bizde Ali Rıza şiarı var

Sen bir desensin artık sarı, pembe, kırmızı fistanlarda yaşayan

Mavi gözlü çocuklar emanetimiz, bozkurtun mavi gözlerine durma yelken aç

Ramazan’da oruçlu ölmek bize de olsun senden nâsip yadigâr.

 

Üsküp Radyosu dursun hüzzam makamına, Tefeyyüz yaksın ışığını daima

Merkez Jupa indirsin bayrağını bugün yasımız var

Yasımız var Manastırın kızları gülmeyin, çalmayın durun

Çeşmelerini akıtın Yaşar Paşa’nın serintletsin kanayan divanlarını Rum’un

Kalksın kazlar Gostivar’ından Şar’ından İlhami’yi uğurluyoruz bugün

Sen bir Prizren ağıdısın artık zambaklardan damlayan o mukîm hüznün.

 

Çıkmış uğurluyor yörük atları, şahlanır durur

Şahlanın atlar şahlanın bir devri daha kapanıyor o kalenin surun

Bu nice yaprak dökümüdür baharda durmaz düşer yarrâbi Rum'un!?

Ramazan’sa, baharsa, gitmek hiç bu kadar Hüdavendigâr olmadı bugün.

 

Dr. Taner Güçlütürk, 29 Nisan 2020, Çarşamba

Terki diyar eyleyen İlhami Emin’in aziz hatırasına ithafen...

94912631_10158145506394137_8342614165889744896_n.jpg

Bu haber toplam 370 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim