Türkiye'de, demokrasinin düşmanı olan birçok kimseden birçok kuruluş ve kesimden bahsetmek mümkündür. Bunların hepsinin ortak özelliği, halkla aralarındaki mesafe ve halkın demokrasi vasıtasıyla devlet üzerinde denetim kurmasıyla ilgilidir. Bu kesimler "devletin ellerinden çıkmasından" halkın kontrolüne girmesinden korkmaktadır. Bunlar arasında bazı medya grupları ön plandadır. Çünkü onlar varlıklarını anti demokratik ilişkilere borçludurlar.
Oysa yıllar boyunca "cumhuriyetin tek sesli medyası"olarak işi ne güzel götürmüşlerdir. Devletin eliyle ve kaynaklarını kullanarak oluşturdukları medya sermayesiyle, yine yıllarca devlet bankalarının kamu iktisadi teşebbüslerinin, işletmelerinin aktardığı bol reklam gelirleriyle yazarlarıyla, çizerleriyle geçinip gitmişlerdir.
Güdümlü kamuoyu anti demokratik medya
Önceleri tek parti döneminde, sonrasında demokrasiye geçilmiş olsa da "seçimle iktidara gelen iktidara rağmen" kuruluşlarında, bu ilişkiyi sürdürmede asla bir güçlükle karşılaşmamışlardı. Dönemin seçimle gelen hükümetlerini kuran Adalet Partisi ve onun iktidarını adeta "şamar oğlanı"gibi yerden yere vurmayı, resmi ideoloji üzerinden onu sigaya çekmeyi, neredeyse eğlenceli bir iş haline getirmişlerdi.
Yazının devamı için: http://www.aksam.com.tr/yazarlar/vedat-bilgin/medyadaki-demokrasi-dusmanlari/haber-289041































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.