“Kubbealtı Lügati” olarak bilinen “Misalli Büyük Türkçe Sözlük”ün müellifi İlhan Ayverdi, vefatından 10 yıl sonra unutulmadı, Altay Vakfı, kapsamlı bir program düzenledi. Bir konserle de zenginleştirilen faaliyet, güzel izler bıraktı.
Sözlükçülük nankör bir meslektir. Nice zahmetlerle hazırlanmış olan elimizin altındaki sözlükleri kullanırız da ekseriya hazırlayanının ismini bile merak etmeyiz. Sözlükçüler sabırla yıllarını vererek eserlerini ortaya koyarlar. İlhan Ayverdi hanımefendi de hayatını vermiş sözlüğüne.
Belki de ilk defa çağdaş bir sözlükçü için böylesine güzel bir toplantı yapılmıştır.
Kitabın Önsöz’ünde Ayşe Yıldız Topuz, “Türkçeyi Yeniden Düşünmek Çalıştayı ile sayın ilhan Ayverdi’nin ömrünü verdiği Türkçe mes’elemizi masaya yatırırken bu güzel insanı anmak ve vefamızı ifade etmek istedik” diyor.
Altay Vakfı yöneticileri bu vefalarından ötürü her türlü takdiri, teşekkürü ve övgüyü hak ediyor.
Kitapta, Mustafa İsen’in “Türkçenin yazı dili oluşumu”, Belkıs Altuniş Gürsoy’un “Türkçenin sadeleşmesi”, D. Mehmet Doğan’ın “Türkçeye devlet müdahalesi”, Semahat Yüksel’in “Dile Müdahaleye Karşı Kubbealtı’nın tutumu”, Mustafa Tahralı’nın “Kubbealtı Çalışmalarında İlhan Ayverdi ve Kubbealtı Faaliyetleri”, Güner Topuz’un “İlhan Ayverdi’nin Şahsiyeti ve Manevi dünyası”, başlıklı tebliğleri ile Mustafa İsen, Kurtuluş Kayalı, Namık Açıkgöz ve Levent Bayraktar’ın değerlendirme konuşmalarının metinleri yer alıyor.
Türkçe üzerinde düşünen, fikir ortaya koyan ve doğru istikamette ilerlemesi için çalışanların neredeyse kalmadığı bir dönemde bizi “Türkçeyi Yeniden Düşünme”ye çağıran bu kitabın önemi daha da artıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.