• İstanbul 16 °C
  • Ankara 20 °C

“Washington’daki Büyük Şef” Abbas’a ne dedi?

D. Mehmet DOĞAN

“Washington’daki Büyük Şef”, Kızılderili reisi Seattle’in dönemin ABD başkanı Franklin’e hitabı. Onun mektubu, Hürriyetin heykelini diken ABD’nin sistemli soykırımına maruz kalan yerli halkın sonuçsuz mücadelesinin hatırda kalan bilgece ifadesi.

19. yüzyılın ortalarıdır; zaten yerlilerin toprakları yağmalanacağı kadar yağmalanmıştır. Buna rağmen Başkan Franklin, Seattle bir mektup göndererek Amerika’ya gelen beyaz göçmenlerin iskânı için toprak istemiştir. Topraklar gönül rızası ile verilirse, Kızılderililere rahatlıkla yaşayabilecekleri bir bölgenin tahsis edileceğini vaad etmeyi de unutmamıştır.

Zaten toprakları yağmalanmış Kızılderili şefi, “vermezsen zorla alırız” mealindeki mektuba hatırda kalan bir cevap vermiştir. Bu mektupla ilgili olarak meraklılar elektronik ortamda malumat bulmakta sıkıntı çekmezler. Nitekim, Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından da yayınlanan bu mektup, çevre üzerine şimdiye kadar bilinen en güzel ve en samimi ifade olarak kabul görmüştür.

Bu bilgece laflarından ötürü Amerikalılar Şef Seattle’ın heykelini dahi dikmişler.

Katlet, yok et, fakat heykelini dik!

Bu beyaz adam medeniyetinin ifade tarzlarındandır. Kendisini öldürdüysek de, heykelini yaşatıyoruz! İnsanları öldür, heykelleri yaşat!

Son günlerde, en az ABD kadar vahşi İsrail saldırganlığının zirve noktasında ABD Başkanı Biden zalimlerin başı Netanyau’yu telefonla aradı. Onunla ne konuştuğu biliniyor: “Meşru müdafaa hakkını kullanmaya devam et, biz arkandayız!”

Zalimlerin bu yüksek seviyedeki alçakça mutabakatı şaşırtıcı değil. Eğer ABD mazlumlardan yana bir tavır koysa idi, asıl buna şaşırırdık.  

İşe bakın ki “Washington’daki Büyük Şef” katledilmesine cevaz verdiği Filistin yönetiminin başkanı Mahmud Abbas’ı da telefonla ara(t)mış.

Bu arama öyle bir zamanda gerçekleşmektedir ki, İsrail uçakları, topları, füzeleri… Filistin’in yerli ahalisinin evlerini taş taş üstünde kalmayacak şekilde yıkmakta; masum insanlar, kadınlar, çocuklar bütün insanlığın gözü önünde katledilmektedir.

İsrail’in bombaları sayı hesabıyla insan öldürmek üzere programlanmıştır: Bu çocuk, bu kadın demez!

Dünya seyircidir. Medeniyetimiz sayısaldır efendiler!

Elbette Mahmud Abbas da seyretmekten başka bir şey yapmamakta/yapamamaktadır. Ona mazeret aramıyoruz.

Fakat ondan en azından Kızılderili şefinin ferasetini beklerdik. Kızılderili şefi hakikati beyan ederek muhatapların “medenî” vahşetini kalıcı olarak zihinlerimize işlemiştir.

Mahmut Abbas “Washington’daki Büyük Şef”le konuşmayı kabul ederek en azından heykelinin dikilmesi fırsatını kaçırmıştır!

Filistin lideri, “ABD başkanı ile görüşmeyi reddettim!” diyerek izzetiyle, şerefiyle tarihe geçebilirdi. Filistin mücadelesi tamamıyla kaybedilse bile onun bu tavrı insanlığın zihnine kazınacaktı.

Ya da daha ötesini söyleyerek ABD başkanının yüzüne telefonu kapatabilirdi:

“Biz Müslümanlar 1400 yıl Kudüs’te ve bu coğrafyada din, dil, ırk ayırmadan insanları bir arada yaşattık. Sizin yolunuzdan giden zalimler kendilerini yaşatanları öldürmekten, yok etmekten başka bir şey düşünmüyor.”

“Buna “savaş” diyorsunuz, savaş ordular arasında olur, bir tarafın ordusu öbür tarafın mazlum halkını katlediyor. Ve onların yaptığına “meşru müdafaa” diyorsunuz. Meşru müdafaa buysa, gayri meşrusu nasıl olur? Biz, bu toprakların binlerce yıllık sahipleri nefs müdafaasından başka bir şey yapmıyoruz. Sizinle konuşarak şerefsizce öleceğimize, bırakın şerefimizle ölmeye devam edelim. Ola ki insanlığın vicdanı bu halkın şerefli ölümü karşısında ayağa kalkar!”

Bu yazı toplam 301 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim