Ey Kudüs, eğer seni unutursam dilim kurusun, ellerim kopsun!” diye başlar eski bir Yahudice (Jiddisch) şarkı... 
Ben eski Yahudi şarkılarını severim; melodileri aynı anda hem hüzün hem coşku doludur. Dinleyince bir yandan gözleriniz yaşarır ama aynı anda içiniz de kıpır kıpır eder; şöyle Antony Quinn, nâm-ı dîger Zorba gibi ağır-aksak bir sirtaki benzeri raksa başlamak gelir içinizden.
Kaç gündür Kırım’la ilgili haber ve yorumları izlerken derûnî kulağımda hep o mısrâ ve hep o melodi:
“Ey Kudüs, eğer seni unutursam dilim kurusun, ellerim kopsun!”
Yalnız farketmekde gecikmiyorum ki ben bunu “ey Kudüs” diye değil “Ey Kırım” diye söylüyorum.
Tıpkı o fıkradaki gibi. Hani adam İkinci Şûbe’de yırtınıyormuş:
- Kom’ser Bey, Kom’ser Bey, ben komünist değil anti-komünistim!
- Olabilir, Bey’fendi, biz nevileri üzerinde durmuyoruz.
Rusya Kırım’ı kolay kolay bırakmaz.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/kirimi-dinliyorum-gozlerim-kapali/yazi-851735































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.