Bu sefer beklediğim Balkon İcraatı.
Madem çok partili hayatın en uzun iktidarı başında çok güçlü bir lider olmasına rağmen on bir yılın sonunda bir cemaat eliyle uçurumun kenarına kadar geldi...
Sadece o değil hepimiz, bütün ülke, bütün millet uçurumun kenarına geldi.
O zaman 30 Mart gecesi balkonda yapılacak olan konuşmanın diğerlerinden farklı olması gerekiyor.
Madem 7 Şubat'ta 'Devletin Kürt sorunu konusundaki çözümüne karşıyım, benim dediğim olacak' diyenlerin mini operasyonu gerektiği gibi algılanmadı...
Ve madem 'Darbeler konusunda kimseden öğrenecek bir şeyimiz kalmadı' dediğimiz bir anda 17 Aralık darbe girişimi yaşandı...
Kucaklayıcı bir balkon konuşmasından fazlasına ihtiyacımız var.
Madem, küresel güçlerin yeni çatışma alanı olarak belirlediği Pasifik'te silahlanma yarışı dünyanın gerisine fark atarken; bu yazı yazılırken Kırım'dan, Kiev'den, Moskova ve NATO'dan birbirine ters açıklamalar gelirken biz bu konularla boğuşuyoruz...
Madem daha yapılacak onca iş varken her şeyi alt üst eden, gerileten, israf eden bir darbe girişimi hâlâ yapılabiliyor...
Madem milletçe ağzımızın tadı kaçtı... bundan çıkarılacak dersler büyüktür.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/Yasar_Taskin_Koc/ucurumun-kenari-ve-balkon/50669































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.