• İstanbul 15 °C
  • Ankara 12 °C

“Yıldız”daki Ukraynalı

D. Mehmet DOĞAN

Biz “yıldız” diyoruz, Azerbaycan’da “ulduz” denilir…

Ulduz, Azerbaycan Yazıcılar İttifakı’nın neşir organı. Aylık bir dergi. 1967’de yayınlanmaya başlanmış, hâlâ yayınına devam ediyor.

1992’de Türkiye Yazarlar Birliği’nin Nahcivan’dan başlayan ve Bişkek’te tamamlanan bir aylık Türkistan seferinin Bakü durağında Abbas Ablulla(h) ile tanıştık. Yazıcılar İttifakında en ateşli Türkiye ve türkçe savunucusu olarak. Azerbaycan Halk Cephesi’nin yönetiminde imiş, ertesi yıl onu İstanbul’da Azerbaycan başkonsolosu olarak gördük, hatta Türkiye Yazarlar Birliği’nin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile birlikte düzenlediği 500. Yılında fuzuli sempozyumunun açılışında konuşturduk.

Bakü ziyaretimizde Abbas Bey bizi evine davet etmekle kalmadı, memleketi Borçalı âşıklarla tanıştırdı, onların mûsıkisi kulaklarımızın pasını sildi. Biz de o sırada genel yayın yönetmeni olduğu Ulduz dergisinde ziyaretine gittik. Pek âşinası olmadığımız Bakü sokaklarını arşınlayıp çok katlı bir binadaki Ulduz idarehanesini bulduk.

Bizden başka bir misafiri daha varmış. Saçı sakal birbirine karışmış bir âdemoğlu. Ateşli ateşli konuşuyor. Meğer Ukraynalı bir istiklâl mücadelesi öncüsü imiş. Bu yüzden otuz yıl zindanlarda yatmış. Azerbaycan gibi Ukrayna’nın istiklâlini kazanmasından sonra Bakü’ye gelmiş. Neden bu acele?

Abbas Abdulla bize onunla konuştuklarını aktarıyor: Ruslara asla güvenemeyiz, bunlar bir müddet sonra ülkelerimizi işgale kalkarlar. Her zaman ittifak içinde olmalıyız, birbirimizi desteklemeliyiz…

Doğrusu biz Ukrayna’dan fazla haberdar değiliz. Bizim zihnimiz Karadeniz’in kuzeyinde Ruslar’dan başka kavim tanımaz, tabiî onların esiri olan Türk toplulukları hariç…

Ukraynalılar devletlerinin köklerini Galiçya-Volhinya prensliğine, kadar yani 13. asra kadar götürüyorlarmış. Rutenya (Rohatyn) Ukrayna’ya dahil ve meşhur Hürrem Sultan buralıymış. Rus Çarlığı yıkılınca 1917’de Kiev’de Ukrayna Demokratik Cumhuriyeti ilan edilmiş. Azerbaycan Cumhuriyeti’nin bir yıl sonra kurulduğunu hatırlayalım. Azerbaycan iki yıl sonra Sovyet işgaline maruz kalıyor, Ukrayna ise 1922’de. Dilleri Doğu Slavcası olarak tanımlanıyor. 1945’de Ukrayna’yı Birleşmiş Milletler’in kurucu devletleri arasında görüyoruz.

Sovyetler Birliği döneminde Rusya’dan sonra 47 milyonla en kalabalık nüfusa sahipmiş. Şimdiki nüfusu bunun altında. Avrupa’nın en geniş topraklara sahip ülkesi. Tabiî tamamı Avrupa topraklarında olan en geniş ülke. Tarımda Sovyetlerin en ileri cumhuriyeti imiş. Buğday, şekerkamışı, ayçiçeği, mısır üretimi yüksek. Sanayisi de önemli. Madence zengin, petrolü var. Karadeniz’de geniş bir kıyıya sahip…

Ukrayna’da müstakil bir millet şuuru olduğu anlaşılıyor. Bizim Bakü’de karşılaştığımız Ukraynalı idealist zihnimize bunu yazmıştı. Şimdi Ruslara gösterilen mukavemet de bunu doğruluyor. Ruslar Ukrayna’yı tamamen ilhak edebilir mi? Bunu başarsalar bile büyük bir huzursuzluk kaynağı olmasının önüne geçemezler. Bu huzursuzluğun çok milletli Rusya’da daha ciddi karışıklıklara yol açma ihtimali de gözden uzak tutulmamalı.

Rusya’nın yayılma hedefleri olduğundan şüphe yok. Suriye’ye kadar sarktılar. İşgale Kırım’dan başladılar. Avrupa ve Amerika bu saldırganlığı cılız yaptırımla geçiştirdi. Karadeniz’in güneyinde Gürcistan arazisine girdiler, yine gerekli tepki gösterilmedi. Batılı akıl şöyle işlemiştir: Kırım’da Tatarlar var, Türk. Gürcistan’ın o bölgesinde Müslüman nüfus var. Türklerin nüfuz sahası genişleyeceğine, oralar Rusların olsun. Putin de Ukrayna’yı işgal öncesinde batılıları neyle korkuttu: Biz olmasaydık, Türkler Karadenizin kuzeyinde olurdu! Batının müzmin Türk-Müslüman korkusu üzerinde ayar vermek, Rusya’nın eski alışkanlıklarından.

Avrupa’nın Rus korkusu ancak batıya doğru yayılınca açığa çıkıyor!

*

Abbas Abdulla(h) Hacaloğlu, 4 Eylül 2019’de vefat etmiş. Rahmetler diliyorum.

Bu yazı toplam 141 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim