Bu tip tartışmaların bir anlamda toplumsal karakterimize dönüştüğü çok da bilinmeyen birşey değil. Bu anlamda kendi kendimize ettiğimiz kötülüğün bugüne kadar hiçbir düşman tarafından yapılmadığını söylersek yeridir. Bu tip tartışmalarımızın belki de en muşahhas örneğini eğitim alanında görüyoruz. Bir iki gündür YKS verileri üzerinden yürütülen kamusal tartışmanın en önemli özelliği yaklaşımı, tarzı, usulü ve üslubuyla sorumluluk savıcı olmasıdır. Tartışmanın içeriğine dair pek bir şey söylemenin gereği yok. Zira YKS verileri ortada. Herhangi bir izahı gerektirmeyecek şekilde ortada. Üstelik verilerde dramatik bir değişiklik de söz konusu değil. MEB ve ÖSYM’nin merkezi sınav verileri dikkate alındığında sistematik bir başarısızlığın ve devam ede gelen istikrarlı bir düzeyin olduğu rahatlıkla görülecektir. Salgın sürecinin özgül koşullarından kaynaklanan ve rahatlıkla da anlaşılabilen verileri sanki eğitim tarihimizin parlak tarihinde görülmemiş bir sonuç gibi ele almanın ve bu tarz bir şaşkınlık hali içerisinde değerlendirmenin sorumluluk savmaktan, gerçeklikle yüzleşmekten kaçınmak dışında bir anlamı olabilir mi?
Devamı: https://www.maarifinsesi.com/2021/07/30/yks-verileri-sorumluluk-savmak-veya-kapani-tahkim-etmek/
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.