• İstanbul 16 °C
  • Ankara 26 °C

Yunus Emre Altuntaş: İstiklal Marşı nasıl yazıldı?

Yunus Emre Altuntaş: İstiklal Marşı nasıl yazıldı?
TBMM’nin kararıyla 2021 “İstiklal Marşı Yılı” ilan edildi. Milli marş olarak kabul edilişinin 100. yılında İstiklal Marşımız’ı daha yakından tanımak için bu yılı hakkıyla değerlendirmek sorumluluğundayız.

Bu sorumluluk en küçüğünden en büyüğüne milletin tüm fertlerine düşen bir görevdir. Bunun yolu ise bu kutlu metni kaleme alan Mehmet Akif’i ve İstiklal Marşının yazıldığı şartları yakından tanımaktan geçer. Allah’ın lütfu olan böylesi bir mana erini tanımadan İstiklal Marşı’nın ruhu anlaşılamaz. Akif hem seciyesi hem de ahlakı itibariyle numune bir şahsiyettir. Dinine, vatanına ve milletine olan sevgisini bir ömür hayatıyla göstermiştir. İstiklal Marşı işte bu sevginin ve bağlılığın en yüksek nişanesidir. Yeryüzünde hiçbir milletin bu denli derin, etkileyici, yol gösterici bir milli destanı yoktur.

Ahlak abidesi bir münevver

Akif, hem Doğuyu hem Batıyı yerinde tahlil etmiş münevverlerimizin başında gelir. 1914 yılında Teşkilatı Mahsusa tarafından görevlendirildiği Almanya’da gördükleri şairin iç dünyasında fırtınalar doğurmuştur. Makineye hükmeden Almanların iş ahlakı, temizliği, disiplini, çalışkanlıkları Akif’i aradığı senteze götürmüştür. Almanların hep bir ağızdan seslendirdikleri güftesi 1797 yılına ait milli marşları Akif’in etkilendiği manzaralardan biridir. 1841 yılında ünlü Alman besteci Joseph Haydn tarafından bestelenen bu şiir, bir milletin mısralarla nasıl şahlandığının en açık örneğidir. Deutschland, Deutschland über alles/Über alles in der Welt (Almanya, Almanya her şeyin üstünde/Dünyadaki her şeyin üstünde) mısralarıyla başlayan bu marş Almanların tüm cephelerde yüksek sesle hep bir ağızdan söyledikleri mutabakat metni haline dönüşmüştür. Çanakkale Harbi başladığında Akif’i bu kez Arabistan çöllerinde istihbarat faaliyetlerinde görürüz. Akif, İstiklal Marşı’nı müjdeleyen ilk metin olan Çanakkale Şehitlerine şiirini işte bu çölde yazmaya başlamıştır. Akif, Çanakkale cephesinden çok uzakta bulunmasına rağmen adeta cephedeki bir Mehmetçiğin gözünden görerek, hissederek yazmıştır. Halen Çanakkale denilince ilk akla gelen metin de budur. İstiklal Marşını müjdeleyen bir diğer metin ise Bursa’nın işgali üzerine yazdığı “Bülbül” şiiridir.

Akif her haliyle adeta bir karakter abidesidir. Doğu ve Batı musikisine ciddi derecede ilgi duyan, ney üfleyen, yüzme, taş atma (bir çeşit gülle atma), güreş ve uzun yürüyüş gibi sporlara meraklı, hoşsohbet, çevresindekilerle şakalaşmayı seven, zeki ve nüktedan bir insan olan Akif, kendisini yakından tanıyan dostları arasında verdiği sözleri her şartta tutmasıyla tanınan bir kişidir. Nitekim Baytar Mektebi’nde okurken bir arkadaşı ile birinin önce ölmesi halinde diğerinin onun çocuklarına bakacağına dair sözleşmeleri buna örnektir. Yirmi yıl sonra Akif, geçim sıkıntısı içindeyken bile sözüne sadık kalarak vefat eden arkadaşının çocuklarını evine almış ve kendi evlâtlarıyla birlikte okutup yetiştirmiştir. Ayrıca yazdıklarıyla hayatı arasında tam bir uyum vardır ve bunu ömrünün sonuna kadar sürdürmüştür.

Devamı: https://www.dunyabizim.com/istiklal-marsi-nasil-yazildi-makale,2172.html

Bu haber toplam 328 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim