Kitabı okumadan önce etkileyici, proaktif, siyasetten eğitime, umuttan diyaloğa pek çok konuda net ve etkin bir şekilde ifade etmiş söylemlerinden oluşan yaşam öyküsünü okuduktan sonra kitaptaki denemeler daha anlaşılır hale geliyor. Bu nedenle değerlendirme yazıma Freire'nin hayata bakış açısı ve felsefesi ile başlamak istiyorum.
1997 yılında vefat eden Paulo Freire, çağdaş bir eğitimci olarak uluslararası üne sahiptir. Kitapları birçok dile çevrilmiş ve Brezilya, Şili, Fransa, Almanya, Endonezya, İsrail, İtalya, Japonya, Kore, Hollanda ve İspanya dâhil olmak üzere birçok ülkede yayınlanmış. En son üç eserinin İngilizce olarak yayımlanması, Freire'nin teorilerini ve uygulamalarını eğitim alanında bu kadar öne çıkaran diyalojik pedagojiyi anlamanın yeni yollarını sunmaktadır.
1988 yerel seçimlerini Sao Paulo'da kazanmasıyla beraber eyalet düzeyindeki eğitimden sorumlu bakanlığın başına getirilmiş. Böylece Frerire, 654 okul, 700 bin öğrenci ve yetişkinlere yönelik eğitim programlarından sorumlu bir kişi haline gelmiş. Bu, dünyaca ünlü radikal bir eğitim kuramcısı ve filozofu olan Freire'nin düşüncelerinin uygulamaya geçirilmesi ve sınanması için inanılmaz bir fırsattı. Okuma- yazmayı sadece sözcükleri okumak ya da okuma- yazmanın mekaniğinin öğrenilmesi olarak görmek yerine hem sözcükleri hem de dünyayı okumak olarak gören Freire, bunu eleştirel bilinçlenme sürecinin bir parçası olarak ele alır.
Freire, eğitimin insanlarda toplumsal bilinci ve eleştirel düşünme yeteneğini geliştirip toplumsal katılımı kolaylaştıran ve gerekli kılan bir olgu olarak görülmesi gerektiğini, aksine insanı yok sayan, sessizlik kültürünün devamını ve insanların evcilleştirilmesini hedefleyen bir süreç olarak asla düşünülmemesi gerektiğini ifade eder. Bunun için "bankacı eğitim" anlayışına karşı "sorun tamamlayıcı" eğitim anlayışını savunur. Yaşadığı dünyayı eleştirel bir biçimde algılamak için kendini gerçekleştirir. Böylece insan, içinde yaşadığı dünyayı durağan bir gerçeklik olarak değil, tersine değişim süreci içinde bir gerçeklik olarak görür.
Paulo'nun bu kitaptaki içeriği, günlük hayatından, duygularından, düşüncelerinden ve Brezilyalı olarak dünyada yaşadığı deneyimlerinden oluşuyor. Frerire'nin eğitim anlayışını bilmeden kitaplarında bir anlam bulmak çok zorlaşabilir. Freire'nin kaderci konumlara karşı mücadelesi, özellikle kaderciliğe karşı asi bir tutkuyla yazdığı Yüreğin Pedagojisi'nde görüyoruz.
Devamı: https://www.kitaphaber.com.tr/yuregin-pedagojisine-dair-bir-degerlendirme-k5002.html
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.