Bugünkü yazıda bugüne kadar yapmadığım bir şeyi yapacağım. İki âyet-i kerime, bir hadis-i şerif ve Bediüzzaman'ın ihlâs risalesi'nden bir bölüm aktaracağım. (Bu arada zikredeceğim âyetlerin çevirilerinin bendenize ait olduğunu hatırlatmak isterim). 
Ayetleri, hadisleri ve Bediüzzaman'ın fikirlerini, dünyevî ihtirasları için edepsizce ve hayasızca -adeta bir silah gibi- kullanmaya kalkışan bazı beyinsizlerin yaptığı terbiyesizliği yapmayacağım elbette; böyle bir şeyi yapmaktan Allah'a sığınırım. Şu ya da bu tarafa çekmeden, hiç bir yorum yapmadan, alıntılamakla yetineceğim sadece.
YAHUDİLERİ VE HIRİSTİYANLARI DOST EDİNMEYİN!
Alıntılayacağım iki âyet şöyle:
'Ey iman edenler! Yahudileri ve Hıristiyanları dost (velî = efendi) edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudur. Sizden kim onları dost edinirse, şüphesiz o onlardan olur. Andolsun ki, Allah, zalim kavmi (hakikati yitirenleri ve karartanları) doğru yola iletmez.' (Maide Sûresi / 51)
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/YusufKaplan/titreyip-kendimize-gelebilmemiz-icin/50713































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.