Bilindiği gibi, "maske"; bir şeyi örtmek, gizlemek yahut olduğundan farklı bir şekilde göstermek için kullanılır. "Maraz" ise; başa gelen yahut birilerinden, biryerlerden bulaşan hastalıktır, derttir, belâdır. Türkiye'de, Cumhuriyet tarihi boyunca; Kemalizm'in her iki hali ile de hep karşılaştık. Bir yandan hayatın çeşitli alanlarında ve konularında, asıl amaçları gizlemek, saklamak için "maske" olarak kullanıldığını; öte yandan, siyasi ve ideolojik bir "hastalık" haline getirilerek nesilden nesile aktarıldığını gördük, duyduk, yaşadık. İşin garibi; zaman zaman, mensupları yahut taraftarları üzerinden, bir yarışa dönüştürüldü. Maskenin de marazın da yeni türleri, türevleri geliştirildi. BÜSTLER, HEYKELLER, MASKLAR Cahiliye dönemlerinin putlarını ve putçuluklarını çağrıştırdığı için, heykelden ve heykelcilikten uzak duran ecdadımızın aksine; Cumhuriyet döneminin sabit sembollarinden biri, heykeller ve büstler oldu. Başta kamu kurumlarının bahçeleri yahut tazim köşeleri olmak üzere; memleketin her tarafı, onbinlerce Atatürk büstü ve heykeli ile dolduruldu
Devamı: https://www.fikriyat.com/yazarlar/zekeriya-erdim/2020/06/04/kemalizm-maske-mi-maraz-mi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.