Suriye'de asırlardır 'Türk mezarı' olarak anılan 'Süleyman Şah'ın kabriyle ilgili bazı bilgileri hatırlatmakta fayda var. Osman Gazi'nin büyük dedesi olarak kabul edilen Süleyman Şah'ın mezarı ve çevresindeki küçücük arazi Suriye'yi işgal eden Fransızlarla 1921'de imzalanan 'Ankara Anlaşması' mucibince 'Türkiye toprağı' kabul edilmişti. Anlaşmaya göre Türkiye burada koruyucu asker bulundurup 'Türk bayrağı' çekebilecekti.
Anlaşmada çizilen Türkiye-Suriye hududu 'Lozan Antlaşması'nda da geçerli sayılmıştı. Gerek Fransız yönetimi döneminde, gerekse Suriye'nin bağımsızlığını kazanmasından sonraki dönemlerde mezar yerinin Türkiye'nin toprağı sayılmasıyla ilgili ciddi bir ihtilaf vaki olmamıştır. Sadece, Fırat nehri üzerinde inşa edilen bir baraj nedeniyle kabrin yeri değiştirilerek şimdiki yerine taşınmıştır. Türkiye'nin kabir ile ilgili hukuku değişmemiştir.
Osmanlı Devleti Bizans hududunda 'Gazâ Devleti' olarak kurulmuştu. Osmanlı sultanları 'Ertuğrul Gazi'den başlayarak 'Gazi' sıfatıyla anılmışlardır. Devletin kurucusu Osman Gazi'nin büyük dedesi Süleyman Şah da ilk Osmanlı tarihçileri tarafından 'Süleymanşah Gazi' adıyla zikredilir. 'Gazi'nin dinî lügatte ne anlama geldiğini herkes bilir. Süleyman Şah'ın aşiretiyle birlikte bir gazâ yolculuğu sırasında Fırat nehrini atıyla geçerken sulara kapılarak şehit düştüğü ve naaşının 'Caber Kalesi' eteklerinde defnedildiği rivayet edilir.
Yazının devamı için: http://www.yenisafak.com.tr/yazarlar/AbdullahMuradoglu/suleymansah-gazi-bize-ne-anlatiyor/56272































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.