• İstanbul 19 °C
  • Ankara 14 °C
  • İzmir 20 °C
  • Konya 17 °C
  • Sakarya 15 °C
  • Şanlıurfa 21 °C
  • Trabzon 16 °C
  • Gaziantep 16 °C
  • Bolu 9 °C
  • Bursa 15 °C

Ahmet Cevdet Paşa’nın anlatımıyla: Sultan I. Abdülhamid döneminde ekonomik hayat

Ahmet Cevdet Paşa’nın anlatımıyla: Sultan I. Abdülhamid döneminde ekonomik hayat
Kimse, ehli olduğu için bir işin başına getirilmiyor, ya birinin yakını olduğu ya birine para yedirdiği için o işe kayırılmış bulunuyordu.
Marifet, bunun önüne geçebilmekti ki herkes, ancak hizmete ehil, halka yararlı; devlete sadık olabilmekle işinde tutunabilsin.
(....) İstanbul’un hali de ayrıca yürekler acısı idi. Yiyecek içecek, ekmek, un, her şey yok denecek kadar azalmıştı, insafsız esnaf her şeyi kendi bildikleri gibi alıp sattıkları için fakirler ve yoksullar-ki İstanbul halkının büyük çoğunluğu idi-büyük sıkıntı çekiyordu. Yağın, mumun ismi var cismi yoktu.
 
Ekmek alabilmek için fırın kapılarında toplanıp bekleşenler günden güne artıyordu; birbirinden sıra kapmak ve ekmek aşırmak için kanlı bıçaklı olanlara rastlanıyordu. İstanbul Kadısı “Bir türlü gereken düzeni kuramıyor” diye azlolunmuştu. Esnaf bu hali fırsat bilmiş gibi bir paralık şeyi on paraya satmaya kalkışıyordu. (Cevdet Paşa,1973:302)
 
Etin okkası on sekiz paraya çıkmış, mumun tanesi bir paraya bile bulunamaz olmuştu. “Halimiz ne olacak?” diye halkın feryada başladığı Abdülhamit Han’ın kulağına gidince “Allah için olsun şu zahire maddesine bir çare bulunsun” diye Sadrazam vekiline emirler göndermeye koyulmuştu. Karadeniz’den emniyetle zahire getirebilmeleri için tüccar gemileri savaş gemilerinin himayesini istiyorlardı. İstanbul’daki bütün yetkililer Payitahtın böyle dertlerine çare aramaktan devlet işlerini ve dış münasebetlerini yürütmeye değil düşünmeye bile vakit ayıramıyorlardı. Hiçbir taraftan, önce tahmin edilenin yarısı kadar olsun vergi geldiği yoktu. Koca Osmanlı ülkesi, karışıklıklar, kıtlıklar, soygunculuklar ülkesi olmuştu. (Cevdet Paşa,1973:306)
 
Kimse, ehli olduğu için bir işin başına getirilmiyor, ya birinin yakını olduğu ya birine para yedirdiği için o işe kayırılmış bulunuyordu. Marifet, bunun önüne geçebilmekti ki herkes, ancak hizmete ehil, halka yararlı; devlete sadık olabilmekle işinde tutunabilsin. (Cevdet Paşa,1973:322-323)
Bu haber toplam 473 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
  • Yavuz Bülent Bakiler, son yolculuğuna uğurlandı30 Eylül 2025 Salı 08:37
  • Güz Sonatı29 Eylül 2025 Pazartesi 13:14
  • Fatma Gülşen Koçak Hz Hatice’yi Anlattı23 Eylül 2025 Salı 11:20
  • Bursa: Şiir Şehir17 Eylül 2025 Çarşamba 12:09
  • Selim Cerrah Cihannüma Genel Başkanı oldu16 Eylül 2025 Salı 13:43
  • Genç Birikim dergisinin Eylül 2025 (279'uncu) sayısı çıktı.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:47
  • Kaybettiğimiz Meçhul; Kendimiz11 Eylül 2025 Perşembe 14:21
  • Yaşayan Dil-Yaşatan Dil11 Eylül 2025 Perşembe 12:08
  • Modern Dünya İnsanın Hikayesi: Yokuşa Akan Sular10 Eylül 2025 Çarşamba 13:39
  • Şiir Ezber mi Bozacak Rahatsız mı Edecek?08 Eylül 2025 Pazartesi 10:43
  • Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
    Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim