• İstanbul 18 °C
  • Ankara 21 °C
  • İzmir 22 °C
  • Konya 18 °C
  • Sakarya 21 °C
  • Şanlıurfa 27 °C
  • Trabzon 17 °C
  • Gaziantep 27 °C
  • Bolu 21 °C
  • Bursa 20 °C

Ahmet Varol'dan: İnsanlık Suriye'de Sınavda

Ahmet Varol'dan: İnsanlık Suriye'de Sınavda
Sadece İslâm âlemi değil bütün insanlık bugün Suriye'de zor bir sınav veriyor.

Tıpkı işgal güçlerinin yaptığı gibi "ne kadar çok zarar verirsem, canlarını yakarsam o kadar kendilerini teslim olmaya zorlarım!" anlayışıyla hareket ettiği her gün ölü sayısının artmasıyla veya insanların topluca imha edilmesine yol açan saldırılarla görülüyor. Bunlar halka iki yönden zarar veriyor. Bir yönden saldıran tarafın kendini daha rahat ve cüretkâr hissetmesine neden oluyor, can güvenliklerini iyice kaybediyorlar. Bir yandan da dünya kamuoyunun sayıları artık iyice kanıksamasına, basite almasına gündelik olaylar gibi algılamasına neden oluyor. Hatta herhangi bir gün haberlerde Baas canilerinin saldırılarına hedef olarak öldürülenlerin sayısı iki rakamlı verildiği zaman "bugün çok değilmiş" diye düşünülebiliyor. 

Baas canilerinin, bu şekilde katliam ve tahribatları ısrarla sürdürürken direniş karşısında verdikleri kayıpların ve ordudan kaçışların kendilerine olumsuz etkilerini de gizlemeye çalıştıkları, bütün kayıp ve kaçışlara rağmen sultalarından vazgeçmeyecekleri mesajı vermeye çalıştıkları askerî saldırılarına paralel olarak yürüttükleri enformasyon faaliyetlerinden anlaşılıyor. 

Baas diktasının, sultası altındaki halka karşı yürüttüğü savaşta tam anlamıyla bir işgal gücü gibi hareket etmesinin ülke genelinde can güvenliğini de tümüyle ortadan kaldırması sebebiyle çevre ülkelere kaçışlar artarak devam ediyor. Hatta insanların bazen canlarını kurtarma telaşıyla canlarını tehlikeye attıkları bile görülüyor. Yüzme bilmeyen kadınların küçük çocuklarıyla birlikte ilkel teknelere binip Asi ırmağı üzerinden Türkiye'ye sığınmaya çalışmaları bunun ilginç bir örneğidir. Bu insanlar Baas vahşetinden kendilerini kurtarabilmek için ırmağın tehlikeli sularında böyle riskleri göze alıyor veya almak zorunda kalıyorlar. 

Bu kaçışlar yüzünden Türkiye'deki mülteci sayısı risk sınırı olarak kabul edilen 100 bin sınırını aştı. Fakat risk sınırının aşılması karşısında Baas vahşetini zorlamak, en azından Suriye toprakları içinde güvenli bölgeler oluşturmak için uluslararası mekanizmalar tarafından herhangi bir adım atılmış değil. Bu durum BM'nin artık ciddi şekilde tartışılması ve gözden geçirilmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. 

Suriyeli mülteciler sadece Türkiye'ye sığınanlardan ibaret değil. Lübnan'a sığınanların sayısı da 100 bin sınırına yaklaştı. En son verilen rakamlarda 95 bini bulduğu ifade ediliyordu. Üstelik bunlar ne yazık ki gittikleri ülkede de güven içinde değiller. Ürdün'e sığınanların sayısı ise yüz bin sınırını çoktan aşmıştı.

18.10.2012 Yeni Akit

Bu haber toplam 475 defa okunmuştur
  • Yorumlar 0
    UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
    Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
    Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Türkiye Yazarlar Birliği | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz. Sitede yayınlanan yazıların sorumluluğu yazarlarına aittir.
Tel : 0312 232 05 71 - 72 | Faks : 0312 232 05 71-72 | Haber Scripti: CM Bilişim