Nobel Barış Ödülü'nün bu yıl Avrupa Birliği'ne verilmiş olması hem ödülün isabetli olup olmaması hem de bir kuruma verilmiş olması bakımından tartışıldı. Muhtemelen AB içinde de bu tartışma devam edecek.
AB'ye barış ödülü verilmesinin, ödülü bizzat hak edip etmediğinden çok ödüllendirilmeyi gerektiren bastırılmış bir korkunun açığa vurumu olduğu da pekala söylenebilir. Zira Avrupa Birliği ve barış ilişkisinin hem Avrupa tarihi hem de 20. Yüzyıl'ın en büyük mitlerinden biri olan Avrupa fikrinden bağımsız çözümlenemeyeceğini hatırlatmakta yarar var. Müzmin Avrupa düşmanlığı ithamını bir kenara bırakacak olursak; Avrupa'yı oluşturan dini- felsefi arkaplanından, tarihinden bağımsız ele almak insanlık durumuna çok naif bir bakış atmak demektir.
Yazının devamı için: http://yenisafak.com.tr/yazarlar/AkifEmre/avrupa-fikri-oldu-odulu/34532































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.