Anadoluculuk akımının en temel tezlerinden birisi Anadolu'nun memleket anlayışının hemen herkes tarafından 'asıl gövde'yi oluşturduğudur. Bu sebepten İstanbul her ne kadar önemli ve öncelikli görülse bile Anadolu'nun hayati önemde olduğu yaşanan süreçle daha net görülebilmiştir.
Osmanlı Devleti, yaşadığı yıkımların ardından stratejisini, devletin bekası için Anadolu içlerine geri dönmek ve 'asıl vatanı' elde tutmak olarak belirledi. Balkan Savaşı sadece ülke topraklarının elden çıkması anlamına gelmiyordu, bu yeni stratejini destekleyecek nitelikte Anadolu topraklarının yeni bir kurucu güç oluşturabilecek yegâne coğrafya, vatan olduğunu belirliyordu. Tarihçilerin ortak kanaatidir, evet, 'Osmanlı bir Avrupa devletidir.' Fakat gelinen son noktada İmparatorluk daraldığı için Avrupalı vasfı ortadan kalkmış Anadolu'nun hayati önemi ayan beyan ortaya çıkmıştı.
ANADOLU VE EDEBİ VATAN
Anadoluculuk fikri tam da bu konjonktürde dillendirilmiş ve geniş bir kesim tarafından savunulmuştur. Metin Çınar'ın kaleme aldığı ve İletişim Yayınları'ndan çıkan 'Anadoluculuk ve Tek Parti CHP'de Sağ Kanat' isimli kitap bu akımı ele almaktadır.
Yazının devamı için : http://yenisafak.com.tr/kitap-haber/anadoluculuk-ve-aslî-vatan-olarak-anadolu-18.02.2013-485552































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.