Şiir üzerine gerçekleştirilen sohbette Mehmet Atilla Maraş şiirin Hz. Âdem’le başladığını söyleyerek Türk şiirinin destanlar döneminden günümüze kadar geçirdiği evrelerin kısa hikâyesini anlattı. Şiir ve şair anlayışını “Şiirin esası ve inşası; düşüncelerin, duyguların, hatıraların işaretler hâlinde kâğıt üstünde somutlaşmasından ibarettir. Şairse mutlak varlığı arayan insandır. Göremediğimizi gören ve bize de gösteren, şeklin ve ahengin dilinden anlayan ve bu dili bize de öğreten adamdır.” diyerek açıkladı ve şiirin insanın yaratılışından beri var olduğunu, şairin toplumun sesi olduğunu kimi zaman zamandan şikâyetle kimi zaman unutulan değerleri tekrar gündeme getirerek toplumun gelişmesini sağladığını söyledi.
Şiirin felsefeyle ve tarihle ilişkisinin hangi çerçevede olması gerektiği sorusunu ise Doğu ve Batı mitolojisinin, felsefi akımların insanın hayata bakışını nasıl etkilediğini Merhaba Ey Kalbim adlı şiir kitabında yer alan şiirlerinden örneklerle dile getirdi. Şair ve Yazar Dostlarım adlı anı kitabından hareketle Mehmet Atilla Maraş, ilk gençliğinden itibaren edebiyatımızın önemli şair ve yazarlarının yanında yetişmesinin fikir ve sanat yaşamına etkilerini anlattı.
Dinleyicilerin şiire dair sorularını cevaplayan Mehmet Atilla Maraş, Rasim Özdenören için yazdığı “Ölüm Geçer Ad Kalır” şiirini, sonra da “Sessiz Ölmeli” şiirini öğrencisi Zeynep Sati Yalçın ile birlikte okudu.































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.