Özetleyelim: İran, sürdürmekte olduğu nükleer programın barışçı hedefleri olduğu konusunda “batılı” devletleri ikna edebilmiş değil. Bu nedenle, 5+1 olarak adlandırılan, BM Güvenlik Konseyi’nin beş daimi üyesi ABD, İngiltere, Fransa, Rusya ve Çin’e Almanya’nın katılmasıyla oluşturulan grupla sürdürdüğü müzakerelerde ilerleme sağlanamıyor. ABD ve AB, İran’a karşı ekonomik ambargo uyguluyor. İran’ın petrol (şimdi de doğalgaz) ihracatına ciddi kısıtlamalar getirdiler. Tek gelir kaynağı güçlü ekonomiler tarafından reddedilen İran, ekonomisini ayakta tutmak için gerekli döviz akışından mahrum kaldı. (Ambargonun Tahran’a günlük maliyetinin 137 milyon dolar olduğu hesaplanıyor.) Ülkenin ulusal parası Riyal, son 15 ayda üçte iki oranında değer kaybetti. Son devalüasyon yüzde kırk düzeyinde!.. Tahran çarşısı karışmış durumda. Hali vakti yerinde İranlılar, ellerindeki Riyalleri, komşu ülkelerde Dolar ve Euro’ya değiştirmenin yollarını arıyorlar. Fakir halk ise artık, günlük ihtiyaçlarını karşılamak için uzun kuyruklara katlanmak zorunda. İran basınında yer alan haberlere göre, kanser, kalp-damar-şeker hastalıklarının tedavisinde kullanılan ilaçların önemli bir bölümü piyasada bulunmuyor. Hatta İran’da üretilen 40 kadar ilaç da bulunamıyor.
Yazının devamı için: http://haber.stargazete.com/yazar/irana-dikkat/yazi-697876































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.