Önder Kaya’nın hazırlamış olduğu Fatih’in Müjdelenen Şehri kitabı 2009 yılında Küre Yayınları’ndan çıkmış. Kitap toplamda 256 sayfa. Kitap, Önder Kaya tarafından kaleme alınan “3 Devirde İstanbul” serisinin ikinci kitabı. Kitapta İstanbul’un fethiyle başlayıp cumhuriyete kadar devam eden tarihinden, kültüründen anekdotlar yer almakta. Serinin ilk kitabı Konstantin’in Kutsanmış Şehri ismiyle yayınlanmış ve İstanbul’un Bizans yadigarları incelenme konusu yapılmıştı. Önder Kaya bu seri ile İstanbul’un evvela Konstantin yönünü, sonra Fatih’in şehri İslambol yönünü ve son olarak da Cumhuriyet’in vitrin şehri İstanbul'u anlatmıştı. Son kitap neredeyse bir asra yaklaşan cumhuriyet İstanbul’unu, yitirdiklerimizi ve eklediklerimizi anlatmakta.
Fatih’in Müjdelenen Şehri kitabının ilk cümlesi İstanbul’un asıl sahiplerinden Fatih Sultan Mehmed’e ait: “Feth-i İstanbula fırsat bulmadılar evvelün/ Feth idüb Sultan Muhammed didi tarih ahirûn” Kitabı benim nazarımda diğer İstanbul kitaplarından ayıran taraflardan biri “İstanbul’un bütün tarihini, tarihi hadiseleri ve olayları ben yazmalıyım; hepsi bu kitapta olmalı” gibi bir gayret peşinde yazılmamış olması.
Dersaadet ile ilgili yazılan kitapların çoğu sadece anlattığı özneye yoğunlaşıp çerçeveyi unutmakta. Fakat Önder Kaya’nın İstanbul ile ilgili hazırlamış olduğu eserlerin genelinde özneyi çizen dairedeki mevzular atlanılmadan anlatılmış. Bir misal vermek gerekirse 76. sahifede “İstanbullu Bir İmparatorluk Seyyahı Evliya Çelebi” başlıklı yazıda güzel bir üslupla Evliya Çelebi’den bahsedildikten sonra onun babası ve dedesinin çok mühim şahsiyetler olduğu, dedesi Yavuzer Sinan Bey’in Unkapanı’ndaki camiyi yaptırdığı ve Fatih’in sancaktarı olduğu da yazı içerisinde anlatılmış. Çelebi’mizin İstanbul hakkında seyahatnameye yazdıkları hakkında da küçük sevimli bahisler açılmış.
Atına özel mezar yaptırmış Genç Osman
Kitabın göze hoş gelen yönlerinden birisi kıymetli resimlerle, fotoğraflarla insanın gözünde o olayın, şahsiyetin veya tarihi mekanın canlandırılmasıdır. İnsanı yormayıp sıkmayacak noktalardan bir diğeri de, eserde tarihi sıralama veya konu bakımından bir nizam çabasına girişilmemiş olması. Bir sayfada İbnü’l Emin Mahmud Kemal İnal’dan bahsederken ertesi sayfayı çevirdiğinizde mezar taşının resmi ile beraber ‘Karı Dırdırından Ölen İstanbullu’ başlığını görebiliyorsunuz.
Yazının devamı için: http://www.dunyabizim.com/Manset/19184/atina-ozel-mezar-yaptirmis-genc-osman.html































Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.